Ramazan, sadece bir ay değil, aynı zamanda bir duygu, bir gelenek ve toplumsal bir buluşma zamanıdır. Eski Ramazanlar, şimdikilerden çok farklıydı. Mahalle aralarında top oynayan çocukların sesleri, iftar vakti yaklaşırken yerini tezahüratlara bırakırdı. Herkes, sokakta kurulan uzun iftar sofralarında bir araya gelirdi. Komşuluk ilişkileri, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergilerdi.
Sahur Vakti
Sahur vakti, mahalleyi uyandıran davul sesleriyle başlardı. Davulcu, her evin önünde kısa bir duraklama yapar, sahura kalkanları selamlardı. O zamanlar alarm saatleri yoktu, davulcuların ritmik vuruşları herkesi sahura davet ederdi.
İftar Sofraları
İftar sofraları, renk renk yemeklerle donatılırdı. Her evden gelen farklı lezzetler, sofraları zenginleştirirdi. İftarın başlamasıyla birlikte, mahalle camiinden yükselen ezan sesi, oruç tutanların gönlünde huzur ve mutluluğun kapılarını aralardı.
Teravih Namazı
İftar sonrası, teravih namazı için camiye akın edilirdi. Caminin avlusunda, namaz öncesi ve sonrası yapılan sohbetler, komşuluk ilişkilerini pekiştirirdi. Çocuklar, cami avlusunda oyunlar oynarken, büyükler ibadetlerini yerine getirirdi.
Ramazan Eğlenceleri
Ramazan geceleri, çeşitli eğlencelerle şenlenirdi. Karagöz ve Hacivat oyunları, mahalle sakinlerini kahkahalara boğardı. Mehter takımının marşları, gecenin sessizliğini böler, coşkuyla dolu anlar yaşatırdı.
Ah o eski Ramazanlar, şimdi sadece anılarda kalan, sıcak ve samimi zamanlardı. Teknolojinin ve şehir hayatının getirdiği hızla birlikte, bu güzel gelenekler yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuş olsa da, hala kalplerde yaşatılan bir sevgi ve özlemle anılıyor.
prepared by Microsoft Copilot
Kommentare