2020 yılında hepimiz evimizde daha fazla vakit geçirmek, hatta çalışmak zorunda kaldık. Evin dışında da yapabileceğimiz pek bir şey yoktu açıkçası, zira bir çok mekan ve iş yeri kapalı ve sosyal hayat sıfırdı. Bu durum bir öz disiplin gerektirdi ve bir çok disiplini de.
Seyahat edemedik, dışarıda yemek de yiyemedik, rahat alışveriş yapamadık, sinemada film izleyemedik, konserlere de gidemedik vs…
Yine de, kendini iyi hisseden insanlar gibi davranmamız bekleniyordu bizden. Uzaktan çalışmamız, formda kalmamız, video görüşmelerine katılmamız, çevrim-içi kurslar almamız, ailemizle iletişim kurmamız bekleniyordu, siz söyleyin, böyle değil mi?
Öz disiplinimiz yoksa vazgeçme yoluna düşecektik kaçınılmaz olarak. Çünkü farkında olsak da olmasak da hepimiz kaosa doğru sürükleniyorduk. Hayatın doğal akışıydı bu.
Sadece on gün boyunca evinizi temizlemeyin. Sadece üç gün boyunca yataktan çıkmayın. Hayat gerçekten bizi zorlayacaktır. Mücadele etmek için öz disipline ihtiyacımız vardı. İşte bu noktada beni daha disiplinli kılan alışkanlıklarımın bir listesini yazdım ve sizlerle paylaşmak istiyorum, ve özellikle de şimdi.
1| Kendinizi sorumlu tutun
Bir şey yapacağınızı söylüyorsanız, onu yapın. Ve eğer yapamıyorsanız, iyi bir sebebiniz var demektir. Öz disiplinin temeli de budur. Ama başkalarına bir şeyleri kanıtlayabilmeniz için yapmanız öz disiplin midir?
Tabi ki de hayır. Kendiniz için yapın. Hedefleriniz, niyetleriniz ve eylemleriniz ile kendinizi sorumlu tutarsınız. Kimse sizi izlemiyor. Sadece kendiniz olun.
2| İletişimde dürüst olun
Kendinize de ve başkalarına da karşı. Dürüstlük çoğumuz için zordur çünkü alçakgönüllülük gerektirir. Devamlı doğruyu söylemekten korkuyoruz, çünkü zayıf göründüğümüzü düşünüyoruz.
Ama tam tersi. Dürüst olmadığınız zaman, insanlar bunu birbirine söyleyebilir. Sonuç olarak da, kimse sizi ciddiye almaz. Hepimizin zayıflıkları ve sorunları var muhakkak. Gizlemeye de gerek yok bence. Kurbanı oynamaya da gerek yok. Sadece gerçeğe sadık kalın.
3| Doğru bir örneklik sergileyin
Diğer insanlardan yapmadığınız bir şeyi yapmalarını asla beklemeyin. Ve başkalarının yapmadığı bir şeyi yapıyorsanız, onların da yapmasını beklemeyin.
“Bu da ne?” der gibisiniz. Biliyorum. Bir paradoks gibi geliyor kulağa. Doğru olanı yapın ve başkalarına karşı sıfır beklenti içinde olun. Bazı insanlar bunu kendileri yapmak istemiyorsa, bu sizin probleminiz değil. Doğru bir örneklik sergilemeye devam edin sadece. Tüm yapabileceğiniz bu.
4| Her gün kendinizi geliştirin
İnsanların genelinin pek sabrı yok ve bir çoğu da gelişime açık değil. Yakın bir zamanda, çevrim-içi etkili yazma kursumu satın alan bir kursiyerim bana, yazılarını geliştirebilmek için çok fazla çalışması ve çaba göstermesi gerektiğini söyledi serzenişte bulunarak. Şaka yapmıyorum?!
Tabii ki de, kendinizi geliştirmek zor olan şey. Bu yüzden çoğu insan bunu yapmıyor, yapamıyor. O kişiye parasını iade ettim ve bu senin işin değil dedim. Kendilerini geliştirmek isteyen yeterli sayıda kursiyerim de var zaten. Eğer kendinizi geliştirme isteğiniz içinizde varsa, otomatik olarak öz disiplininiz de var demektir.
5| Kağıt üzerinde düşünün
Düşüncelerinizi kelimelere dökmek, kendinizi ve ne yaptığınızı anlamanıza yardımcı olur.
Kendimden örnek vermem gerekirse; sık sık aklıma harika fikirler geliyordu. Ama sonrasında fikirlerimi kelimelere dökmeye ve kağıt üzerinde düşünmeye karar verdim. Ben sadece düşünce sürecimi yazıyordum. Şöyle başlıyordum yazmaya: “Yeni bir fikrim var. Bu…”. Sayfanın sonuna geldiğimde ise, işe yarayıp yaramadığını anlayabiliyordum.
Her zaman kağıt üzerinde düşünün. Düşüncelerinizi karaladıktan sonra, dinlenmesine yada başka bir deyişle demlenmesine izin verin ve birkaç gün sonra geri dönün. Sonra “bu harika” veya “bu aptalca” diye bir sonuca ulaşacaksınız. Her iki durumda da kazanacaksınız. Neden? Sonuçta aklınızı bir araç olarak kullandınız değil mi?
6| Elinizden ne geliyorsa yapın
Bak, hayat mükemmel olmaktan çok uzak ve bunu hepimiz biliyoruz. Çalışmak için mükemmel koşullara hiç bir zaman sahip olamayacağız ve bunu da biliyoruz. Keşke sahilde bir konakta olsaydım. Keşke dışarıya çıkmak istediğimde asla yağmur yağmasaydı. Keşke, keşke, keşke…
Hepsi eğlenceli. Fakat hayatta, elimizde ne varsa onu yapmalıyız.
Yorgun musun? Elinden geleni yap.
İşten mi çıkarıldın? Elinden geleni yap.
Faturalarını ödemek mi zorundasın? Elinden geleni yap.
Boktan bi evde mi yaşıyorsun? Elinden geleni yap.
Arkadaşın mı yok? Elinden geleni yap.
… bahanelerini söyle söyleyebildiğin kadar, ama elinden geleni yap.
Şikayet etmek ve bahaneler sıralamak, sıfır öz disipline sahip kaybedenlerin işidir.
7| İleriyi düşünün, çok ileriyi
Her zaman yaz güneşine göz kırpamayız. Hayat döngüsel olarak hareket ediyor. Bazen bir bakmışım uzun süre her şey harika. Ve bazen de uzun süre her şey bombok. Olur böyle şeyler ve gelgit misali gelir gider. Ekonomiler çöker. İşler kesat gider, belki de işsiz kalırsın. Doğal afetler olur. Bir pandemi gelir ve hayatı derin dondurucuya atar. Adını sen koy, ve daha niceleri…
Tüm bunlarla başa çıkmanın en iyi yolu hazırlıklı olmaktır. Bedeninizi ve zihninizi bugünün koşulları için olduğu kadar, ileriyi de düşünerek eğitmektir.
8| Anı yaşayın
Fakat yukarıda dile getirdiklerimden hiçbirisi, her zaman sürekli geleceği düşünerek hareket etmemiz gerektiği anlamına da gelmez, zira hayat akışkandır ve elimizlede tutamayız, ve şuan akmaktadır.
Evden çalışmak, kitap okumak, yürüyüşe çıkmak, sevdiklerinizle vakit geçirmek; bütün bunlar şu anda akmaktadır.
Sürekli düşünerek de kendinize yardım edemezsiniz. Kendinize sadece anı yaşama konusunda disiplinli olarak yardım edebilirsiniz. Misal ben bunu günde birkaç kez kendime hatırlatıyorum.
Anı yaşamanın bir beceri olduğunu biliyor muydunuz? O anki düşüncelerinizin farkına vardığınızda onu elde edebilirsiniz ancak. Bu kadar. Bir dahaki sefer, meşgulseniz ve önünüzdekilere dikkat etmiyorsanız, onu kaybedersiniz.
“Aynen böyle mi?”
Evet, aynen böyle. En önemli olana geri dönün: önünüzde olan tek şeye. Zira anı yaşamak, önünüzde duranı fark etmeniz ve onunla yaşamanızdır.
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…
Not: Bu makale 29 Nisan 2020 yılında Medium platformunda yayınlandı.
コメント