Son zamanlarda, kendimi çocukken sevebileceğim türden kitapların içinde buldum… Çocukken bilim kurguya takıntılı biriydim. Paul Allen ve Isaac Asimov’un orijinal Vakıf üçlemesi (Foundation Trilogy) ni üzerine konuşmak için sayısız saatler harcardık. Edgar Rice Burroughs ve Robert Heinlein’ın her kitabını okudum mesela. (The Moon Is a Harsh Mistress, özellikle favorimdi.) Bu romanlarda mümkün olanın sınırlarını zorlayan çok heyecan verici bir şeyler vardı.
Yaşım ilerledikçe daha çok kurgu dışı kitaplar okumaya başladım. Hâlâ inovasyonun etkilerini araştıran kitaplarla ilgileniyorum, ancak bu arada gerçek dünyamız hakkında da bir şeyler öğrenmek daha önemli hale geldi. Ancak son zamanlarda, kendimi çocukken sevebileceğim türden kitaplara daha fazla ilgi duymaya başladım tekrar.
Bu yılki tatilde okuma listeme iki müthiş bilim kurgu romanını dahil ettim. Biri güneşimizden yaklaşık 12 ışıkyılı uzaklıkta, diğeri ise tam burada Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen hikayeler yer alıyor. Ancak ikisi de insanların zorluklarla mücadele etmek için teknolojiyi nasıl kullanabileceğimizi düşündürdü. açıkçası. Ayrıca, son teknolojiler hakkında kurgu olmayan bir çift kitap ve tarihin en ünlü isimlerinden birine yeni bir ışık altında bakmamı sağlayan bir de roman ekledim.
Bu yıl pek çok harika kitap okudum. John Doerr’in iklim değişikliğiyle ilgili son kitabı da dahil. Fakat bunlar benim favorilerimden bazılarıydı.
1| Bin Beyin: Yeni Bir Zeka Teorisi, Jeff Hawkins
Yapay zeka gibi bilim kurgu yazarlarının hayal gücünü yakalayabilen çok az konu söz konusu oldu. Gerçek bir yapay zeka yaratmak için neler gerekebileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, açıkçası bu kitap büyüleyici bir teori sunuyor. Hawkins en çok PalmPilot’un mucitlerinden biri olarak biliniyor olabilir, ancak on yıllarını sinirbilim ve makine öğrenimi arasındaki bağlantıları düşünerek geçirdi ve onun düşüncesine bu kitaptan daha iyi bir giriş olamaz.
2| Şifre Kırıcı: Jennifer Doudna ve Gen Düzenleme ve İnsan Irkının Geleceği, Walter Isaacson
CRISPR gen düzenleme sistemi, son on yılın en havalı ve belki de en önemli bilimsel buluşlarından biridir. Vakıfımdaki çalışmalarımdan dolayı buna aşinayım; zira bu teknolojiyi kullanan bir dizi projeyi finanse ediyoruz vakıf olarak, ama yine de Nobel Ödüllü biyokimyacı Jennifer Doudna tarafından keşfi hakkında bu kapsamlı ve erişilebilir kitaptan çok şey öğrendim. Ve meslektaşları. Isaacson, gen düzenlemeyle ilgili en önemli etik soruları vurgulayarak iyi bir iş çıkarıyorlar.
3| Klara ve Güneş, Kazuo Ishiguro
Güzel bir robot hikayesi okumayı seviyorum ve Ishiguro’nun hasta bir genç kızın “yapay bir arkadaşı” hakkındaki romanı da bir istisna değil. Distopik bir gelecekte geçse de, robotlar kötülüğün kaynağı değildir. Bunun yerine, insanları şirkette tutmak için arkadaş olarak hizmet ediyotlar. Bu kitap, süper zeki robotlarla hayatın nasıl görünebileceğini ve bu tür makinelere teknoloji parçaları olarak mı yoksa daha fazlası olarak mı davranacağımızı düşündürüyor.
4| Hamnet, Maggie O’Farrell
Bir Shakespeare hayranıysanız, kişisel hayatının en ünlü oyunlarından birinin yazımını nasıl etkilemiş olabileceğini anlatan bu etkileyici romanı seveceksiniz. O’Farrell hikayesini “The Bard” hakkında doğru olduğunu bildiğimiz iki gerçek üzerine inşa etmiş: Oğlu Hamnet 11 yaşında öldü ve birkaç yıl sonra Shakespeare Hamlet adında bir trajedi yazdı. Özellikle burada neredeyse doğaüstü bir figür olarak hayal edilen eşi Anne hakkında bir şeyler öğrenmekten gerçekten keyif aldım.
5| Hail Mary Projesi, Andy Weir
Çoğu insan gibi, Weir’in yazılarıyla ilk olarak The Martian kitabı aracılığıyla tanışmıştım. Bu en son romanı (Project Hail Mary), farklı bir yıldız sisteminde uyanan ve oraya nasıl geldiğini hatırlamayan bir lise fen bilgisi öğretmeni hakkında çılgın bir hikaye. Hikayenin geri kalanı, günü kurtarmak için bilimi ve mühendisliği nasıl kullandığıyla ilgili açıkçası. Eğlenceli bir kitap ve hepsini bir çırpıda haftasonu okudum bitirdim.
Perfect essay 🥇