Dünyanın en derin yerlerine ulaşmak isteyen iki adamın uzun soluklu ve takıntılı mücadelesinin hikayesi… Bu mağaracılık macerası iki hikayeden oluşuyor - iki mağara ve iki adam: Amerikalı Bill Stone ve Ukraynalı Alexander Klimchuk.
İki mağara, Meksika, Oaxaca eyaletinde bulunan Chevé ve Gürcistan Abhazya’da bulunan Batı Kafkasya Arabika Masifi’ndeki Krubera.
Ama bu savaşın kazananı şimdilik üçüncü bir mağara :) neyse hikayeye dönelim…
Ve İki adam, on yıldan uzun bir sürede Chevé’yi keşfeden Amerikalı Bill Stone ve 1980'lerden bu yana Krubera’yı keşfe çıkan Ukraynalı Alexander Klimchouk.
Milenyumun (2000) başlangıcından beri, Dünyanın derinlerinde bir mücadele devam ediyor ve her iki adamın bu macera dolu hikayesi James Tabor’un 2010 yılında yayınladığı “Kör İniş:
Dünyadaki En Derin Yeri Keşfetme Arayışı” adlı kitabında anlatılıyor.
Mart 2018’e gelindiğinde, Rus coğrafyacı Alexander Kruber’den ismini alan Krubera mağarası, en derin olma yarışını kazandı. Geologypagewebsitesi, “Mağaranın girişindeki ve en derin keşfedilen noktadaki yükseklik farkının 2.197 ± 20 metre (7.208 ± 66 ft)” olduğunu belirtti.
İki mağaranın giriş arasında daha fazla fark olamazdı. Chevé’nin girişi yüzlerce metre genişliğinde olmasına karşılık, Krubera’nın girişi ise yerdeki bir delikten biraz daha fazlaydı.
Dünyanın Derinlik Rekoru
Önce 2007'de, sonra da 2012'de Ukraynalı dalgıç Gennadiy Samokhin, Krubera’nın terminal karterine dalarak bir dünya derinliği rekoru kırdı. Karter, su altında kalmış bir mağaraya geçiş yeridir. Samokhin, sırasıyla 2.191 metre ve 2.197 metre iki ayrı dünya rekoru kırdı.
“Mağaraların Everest’i” olarak bilinen Krubera mağarası kadar derin bir mağaranın oluşmasını, mağarayı oymak için tabanda suyun girebildiği kireçtaşı altlığı olan karstik bir arazinin bulunması sağlamıştır. Karst; kalker, dolomit ve alçı gibi çözülebilir kayaların çözünmesiyle oluşur.
Krubera’daki kireçtaşı taban yapısı, mesozoik döneminin sonu ve dinozor devrine aittir.
Mağaranın ne kadar derin olabileceği konusunda sınırlayıcı tek etken, basınç çok yükselmeden yeraltı suyunun ne kadar akabileceğidir ve Krubera birçok dondurucu karter ve şelaleye sahiptir.
Mağaraların derinliğini ve yerleşimini test etmek için; kaşifler toksik olmayan boyayı mağara girişlerine dökerler, sonra nereden ortaya çıktığını görmek için beklerler.
Chevé mağarasının girişindeki dereye dökülen boya Santo Domingo Nehri’ndeki seksen beş yüz feet aşağıda yani on bir mil ötede ortaya çıktı ve oraya varmak sekiz gün sürdü.
Stone ve Klimchouk gibi adamların sadece birer kaşif olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz,
fakat aynı zamanda birer bilim adamıdır da onlar.
İkisinin de doktorası var. Klimchouk’un doktorası hidrojeoloji alanındadır ve kendisi Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi Jeoloji Bilimleri Enstitüsü’nde çalışıyor. Stone’un doktorası ise Yapısal mühendislik alanındadır ve o da Texas’taki Stone Aerospace’in Başkanı ve CEO’sudur.
Geçtiğimiz Sonbaharda, Stone: “Bu büyük mağaralara girdiğinizde, bir engelden sonra başka bir engelle karşılaşırsınız ve bu nedenle, eski İngiliz Güney Kutbu seferlerinin de ortaya koyduğu en gerçek ifadenin,“doğaya karşı insan” olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.” dedi.
Kendi teçhizatını icat etmek Stone’un bildiği bir kaç şeyden biridir. Aralık 1987'de Stone, Florida’da bir tüplü dalışta 24 saat süre kapasiteli ve sistemin kapasitesinin sadece yarısını kullanabilen Wakulla Springs markasının MK1 modelini yeniden tasarladığını gösterdi.
Normal bir scuba tankından ziyade, bir yeniden-havalandırıcılı tank geliştirdi ki, solunan havanın karbondioksitini emiyor, bu da havanın geri dönüşümünü sağlıyordu. Kullanılan havayı yenilemek için de oksijen ilave ediyordu. Çevreye hiçbir gaz boşaltılmıyor ve nefes alma dayanıklılığı son derece uzamıştı bu sayede.
Yeni Bir Dünya Derinlik Rekoru
Mart 2018'e gelindiğinde, Pavel Demidov ve Ilya Turbanov liderliğindeki Rus mağaracıların maksimum 2,212 metre derinliğine ulaştıklarında, dünyadaki en derin mağara olan unvanını Krubera, komşusu Veryovkina Mağarası’na kaptırdı. Veryovkina ve Krubera, Dünya’da 2.000 metreden daha derin olan en bilinen mağaralardır.
Günün Sonunda “Mağara Savaşları”nı kimin kazandığından daha önemlisi, en büyük kazananın bilim olmasıdır.
Mağaralar, yeni ilaçlara veya antibiyotiklerin geliştirilmesine sebep olacak mikroplarla doludur. Mağaralar ayrıca gezegenimizin geçmiş iklimine ve çevresine dair kanıtlar da sunar. NASA mağaralarla çok ilgileniyor, çünkü Mars’ta mağaralar da olabilir.
Comentários