Zihinsel netliğin ve mantıksal tutarlılığın gerekliliği üzerine...
"Düşünme organize bilginin temelidir."
Yaptığımız her şeyin temeli budur aslında, ancak genellikle yanlış anlaşılmalara ve hatalara yol açan bilgileri proses etmek için büyük ölçüde otomatik ve bilinçsiz düşünmeye güveniriz.
Diğer tüm faktörler eşit olduğunda, üstün bilgiye sahip insanlar problemleri daha iyi çözer ve eksik bilgiye sahip olanlardan daha iyi yargılarda bulunurlar. Bunun nedeni, yıllar boyunca oluşturdukları yerleşik düşünce kalıplarının daha iyi seviyede olmasıdır.
Gerçek düşünürler temel konularda ustalıklarını sürekli olarak derinleştirirler; yani yeni bilgiler edinirler, mevcut bilgileri değiştirirler ve bazen eski bilgileri önemsiz olarak göz ardı edebilirler.
Çoğu zaman, bizi sıkıntıya sokan veya yaşamımızı değiştiren hatalara yol açan şey, aslında bilmediğimiz bir şey değildir, tam tersine bildiğimiz ve onunla ne yaptığımızdır, ki düşünme tarzımızı daha etkili hale getirmek, bu noktada daha iyi seçimler yapmamıza da yardımcı olabilir.
En son ne zaman ‘nasıl düşündüğünüzü’ düşündünüz?
Etkili düşünürler yüzeysel bilgiyi makul olarak görmezler. Ayrıca hemen bir sonuca ve kesin yargıya varmaktan kaçınırlar. Anlayışlarını netleştirmek ve genişletmek için sürekli yeni sorular yaratırlar.
Buradaki püf nokta; bir çok bakış açısını görmek ve anlamak, objektif olarak analiz etmek, mevcut ve yeni bilgiye dayanarak rasyonel bir seçim yapmaktır. Zira en basit konular hakkında bile eleştirel düşünme arzusu daha iyi ve nesnel sonuçlara yol açabilir.
“Etkili Düşünmenin 5 Elementi” adlı kitabın yazarı Edward B. Burger, iddiaları körü körüne kabul etmeyi reddetmemiz gerektiğini söylüyor. Bizi her şeye meydan okumaya teşvik ediyor. Kitabında şu şekilde dile getiriyor
“Anlamadığınız şeyin üzerinde en yetkili olan sizsiniz, zira kendinize güvenin: sormanız gereken soruları sormaktan korkmayın ve karanlıktaki kör bir noktayı aydınlatırken bile düşüncelerinizi değiştirecek kadar cesur olun.”
René Descartes ve Charles Darwin’den Dersler
Modern felsefenin babası olarak biline gelen, ayrıca bir Fransız filozof, matematikçi ve bilim adamı olan René Descartes, şunu savunur:
“Eğer hakikatten gerçek bir arayışçıysanız, hayatınızda en azından bir kere de olsa, mümkün olan her şeyden şüphe duymanız gerekir.”
Descartes, “Zihnin Yönelim Kuralları” adlı eserinde açıkladığı gibi şu dört ünlü düşünce kuralını kullanarak algı problemlerini çözmüştür:
(1) Açık olmayan bir şeyi doğru olarak kabul etmemek,
(2) Sorunları en basit parçalarına bölmek,
(3) Basit olandan karmaşık olana doğru ilerleyerek sorunları çözmek,
(4) akıl yürütmeyi yeniden kontrol etmek.
Etkili düşünmek, daha iyi kararlar alarak, ve yaşam ile kariyer alanında daha hızlı problem çözmeye yol açabilecek bir çerçeve ve araç seti kullanarak, bilinçli olarak düşünmek anlamına gelir.
Charles Darwin ise inanılmaz derecede organize olabilen bir bilgi toplayıcısıydı. Mevcut inançlarına ve sabit fikirlerine meydan okumaktan korkmazdı.
Kapsamlı bir düşünmenin parçası olan Türlerin Kökeni Teoremi, bilim alanında devrim yarattı ve bu dünya ile ilgili görüşlerimizi değiştirmeye hala devam ediyor…
Darwin’in sahip olduğu olağanüstü merakı, inanılmaz keşiflere yol açtı. Zira bilginin peşinden açık bir zihinle koştu her zaman.
Bir keresinde, “… bana öyle geliyor ki, genel bilgi birikimini arttırmak için çok az kişinin yapabileceği bir şey bile, mümkün olan her durumda, olabildiğince saygın bir yaşam nesnesidir.” diyerek en küçük bilginin bile ne kadar değerli olduğunu savunmuştur.
Sağlıklı ve etkili bir zihinsel yaşama, genellikle kesintisiz bir tefekkür zamanı eşlik eder.
Darwin, ünlü evrim teorisi üzerinde çalışırken, günlük yürüyüşler gerçekleştirdi, zihnini ve bedenini kullanmak, geniş bir perspektifle dikkatli bir şekilde düşünmek ve en önemlisi de doğayı gözlemlemek ve fark etmek için.
Evinden çıkıp her gün aynı güzergahta yürüdüğü bu doğa yolculuğuna, Darwin ‘düşünme yolu’ adını verdi. Üretken ve etkili düşünmek için her fırsatı değerlendirdi.
Albert Einstein ise, en etkili ve üretken olduğu tefekkür zamanlarında keman çalardı, ve bunun, bazı yönlerden düşüncesinin bir uzantısı olduğunu ve özellikle zor problemleri çözmesine yardımcı olduğunu iddia ederdi.
Mozart’a gelecek olursak, o da en iyi müzikal fikirlerinin bir çoğunun yürürken yada bir araba kullanırken geldiğini söylerdi.
Yaptığınız her şeyde, sonuçlarınızı bilinçli ve üretken düşünerek iyileştirmeyi hedefleyin. Düşünürken, yansıtırken, gözlemlerken, görselleştirirken, olasılıkları hayal ederken ve bir takım düşünce deneyleri gerçekleştirirken yeni bakış açıları bulacaksınız emin olun.
“Yaptığınız her şeyde, temel kavramlar ve basit durumlar hakkındaki bilgi ve becerilerinizi geliştirin. Bunu bir sefer yapmak asla yeterli değildir. Temel bilgileri tekrar tekrar ziyaret ettikçe yeni bilgiler bulacaksınız. Temel bilgilere geri dönmenin geriye doğru bir adım olduğu ve ek zaman ve çaba gerektirdiği sanılabilir; ancak sağlam temeller üzerine inşa ederek gerçek yeteneklerinizin daha iyi ve daha hızlı yükseleceğini göreceksiniz.” diye yazıyor Burger.
Dünyanın en büyük düşünürleri akıl yürütmelerini geliştirmeye devam ediyor. Dünyamız değişmeye devam ederken, hepimizin Einstein, Darwin ve Descartes gibi insanların bilgeliğini ve dehasını geliştirmesi gerekiyor.
Etkili düşünmeyi öğrenmek, yerleşik fikirlerimizin ötesinde düşünmeye açık olmayı ve her zaman kendimizi tutkuyla merak duygusu içinde tutmayı gerektirir. Unutmayın, büyük düşünürler sadece zihinlerini farklı kullanan sıradan insanlardır, ve siz de böyle olabilirsiniz.
Ücretsiz döndürme teklifleri her zaman ilgimi çeker, bu yüzden araştırma yaparken https://megamoolah777.com/tr/free-spins/ sayfasını buldum. Burada ücretsiz döndürme imkanlarından ve Türkiye için özel promosyonlardan bahsediliyor. Bu fırsatlar, yeni başlayanlar için özellikle güzel, böylece risk almadan şansını deneyebiliyorsun.