Minimalizmin bu kadar popüler olmasının gerçek nedeni…
Minimalizm fikrini seviyorsunuz, ancak kendinizi henüz bu fikri hayata geçirme noktasında hazır hissetmiyorsanız, işte size bu noktada iyi bir haberimiz var: mecbur değilsiniz!
Bu biraz şaşırtıcı gelebilir size, ancak kural falan yok. Tamamen kişisel bir tercih bu.
Aslında, minimalizmi ilk deneyimlediğinizde, bunun biraz sanki kendi doğum günü pastanızı yapmaya benzediğini göreceksiniz. Lezzetlendirebilir, tasarlayabilir ve tam olarak istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Sonuçta bu sizin pastanız.
Ve herkesin minimalist yaşam tarzı ile olan deneyimi birbirinden farklı olsa da, uzun dönem bunu hayatlarına adapte edebilen minimalistlerden en sevdikleri alışkanlıkları sıralamaları istendiğinde, ortaya benzer bir tablo çıktığını görüyoruz.
Sıraladıkları en popüler alışkanlıklar benzer. Ve şaşırtıcı bir şekilde, bu alışkanlıklar herhangi bir insanın hayatını dahi olumlu yönde etkileyebilir. Sizin bile. Ve hatta henüz bu yaşam tarzını ne kadar ileri götürmek istediğinizden tam olarak emin olmadığınız zamanlarda bile.
Hemen şimdi dondurma ile bir başlangıç yapın. Ve daha sonra pastanın geri kalanıyla ilgili nasıl hissettiğinizi görün :)
1| Anılarınızı Toplayın, Eşyalarınızı Değil
Yapılacak işler birikir ve toz toplar. Yaşanan deneyimler, kalıcı anılar yaratır ve yeni bakış açılarına kapılar aralar.
En sevdiğiniz insanlarla birlikte bir şeyler yapmak için zaman veya para harcamak her zaman karşılığını verir, zira anıları inşa etmek bir şey satın almaktan çok daha fazlasıdır. Arkadaşlarınızı daha iyi tanır ve daha güçlü bağlar kurabilirsiniz. Ve daha da önemlisi, kendiniz hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Öyleyse devam etmeli, ve sınırlarınızı zorlamalısınız. Kaliteli zamanlar yaşayarak anılarınızı toplamalısınız… Hatta arkadaşlarınızla. bir düzeltme yapayım: özellikle arkadaşlarınızla yaşadığınız anıları…
2| İstekleriniz Konusunda İddialı Olun
Öncelikleriniz değiştiyse ve artık pahalı alışveriş yaparak vakit geçirmekten hoşlanmıyorsanız, bunu arkadaşlarınıza söyleyin. Uygun olan da budur. Bu biraz alkol almayı bırakmak gibidir de; ki gerçek bir arkadaş sizi anlayacak ve destekleyecektir.
Doğum gününüz hızla yaklaşıyorsa ve bir sürü sevimli ama çirkin aptal kupalarla uğraşmak istemiyorsanız, cesur olun ve farklı hediyeler önerin çevrenize. Ardından, herkesten en sevdiği parti yiyeceklerini getirmelerini isteyin. Çoğu arkadaşınız eğlenceli bir şeye katkıda bulunacakları fikrini, sevecektir bence.
Gerçekten ihtiyacınız olabilecek bir şeyler var mı? Bir istek listesi hazırlayın bunun için mesela ve iddialı olsun, ki getirecekleri hediyeler gerçekten işe yarasın.
3| Farkındalık İçin Yer Açın
İsteklerinizde iddialı olmayı öğrendikçe çok daha iyi seviyede zihinsel netlik kazanırsınız. Öncelikleriniz netleşir. Ve bu sayede farkındalığınız için yer açmış olursunuz.
Odanızdaki yada gardırobunuzdaki her yere saçılmış eşyalarınızı bir miktar toparladığınızda, zihniniz de netleşir. Neyin gerekli olup neyin kaldırılması gerektiğine karar verirken, zihinsel durumunuzda onu takip eder. Eşyalar toparlanırken, zihniniz de toparlanır. Birçok insan bunu yaparken daha az endişe duyduğunu, daha fazla zihinsel netlik kazandığını ve genel olarak da daha iyi bir ruh haline büründüğünü dile getiriyor.
Sabah uyandığınızda şükretmeniz zihninizi değiştirir. Her gün aldığımız küçük şeylerde bile bir güzellik vardır. Gelecek konusunda endişelenerek aslında zamanımızı boşu boşuna harcarız. Ki mimimalist yaşam tarzı sahip olduklarımızı takdir etmemize de yardımcı olur.
Biraz yaratıcılık için yer açın. Tüketim için harcadığınız zamanı dengeleyin.
Yaratıcı süreçler, boğulmuş duygular ve devam eden şüpheler için harika bir çıkıştır, ancak daha da iyisi, mutluluk için olmasıdır. Yaptığın şey muhteşem olmak zorunda da değil. İstediğiniz kadar dağınık da olabilirsiniz. Harika olan şey, bunu başarmanızdır.
Herkes bir sanatçı olarak doğar. Sadece bir şansa ihtiyacı vardır. Kendinizi şaşırtın.
4| Kiralık Bir Dairede Yaşıyor Olsanız Da Daha Az Özgür Değilsiniz
Burada yani İngiltere’de sürekli yaşayabileceğimiz bir yere sahip olmanın en büyük arzumuz olması gerektiğine inanırız. Bu, kendimizi borca gömmemize ve hayatımız boyunca sadece yerin üstüne sürünmek için gülünç saatler boyunca çalışmamız gerekse de böyledir.
Ama gerçek şu ki, bir daire kiralayan herkesin yaşam hedefleri içinde ‘mülk merdivenine tırmanma’ yazmaz.
Elbette, bir daire kiraladığınızda, ev sahibinin cebini doldurursunuz. Ancak, ayrıca kiraladığınız mülkün beraberinde getirdiği ek sorumluluklara karşı da özgürsünüzdür. Başkasının omuzlarına ev ile ilgili kredi ödemeleri, vergi, tadilat vs. masrafları yıkıyorsunuz ve ipotek hapishanesinde de mahsur değilsiniz demektir bu, ki özgürsünüz…
Bir mülke sahip olmanın avantajları olsa da, herkes için bu geçerli değildir ve bu sorun da değildir. Seçmekte özgürsünüz…
Toplumsal ‘norm’ ne olursa olsun, hayatınızı kolaylaştıranı seçme özgürlüğüne sahip olmak, tüm minimalist ilkelerin kalbidir.
5| Yaşadığınız Anı Kolaylaştırın
Birçoğumuz günümüzün her detayını planlama konusunda takıntılı olma eğilimindeyiz. Eğer yeterince meşgul olmazsak bir şeyler yanlış gidiyor diye düşünürüz.
Ama bazen bir şeylerin kendi başına hareket etmesine de izin vermeliyiz. Gerçek hayatta kendiliğinden olmak, bazen yapmak istediğimiz şeyleri yapmamamıza izin vermek anlamına gelir.
Eğer bugün yeterince yediyseniz, akşam yemeği hazırlığını atlayın ve dinlenin. Eğer tost yiyeceğiniz gün bugünse, öyle olsun. Endişelenmeyin.
Meşgul olmamak sorun değildir. Dinlenmek, öz bakımınız açısından en az, ama yine de en önemli aşamadır.
Oturma odanızdaki gereksiz eşyalardan kurtulduğunuz gibi, keyifli bir şeyler yaşamak adına gereksiz bir aktiviteden de vazgeçebilirsiniz. Mesela, okumayı veya bisiklete binmeyi tercih ediyorsanız, yapınız. Henüz gömleklerinizi ütülemediğiniz için dünya dönmeyi bırakmayacaktır emin olun. Aksine hayatın tadını kaçıracaksınız…
Düzenli ve sık sık sevdiğiniz şeyleri yapmak, gerçek sorumluluklarla başa çıkmak için zihinsel enerjinizi şarj eder. Yargılarınıza güvenin. Gerçekten neyin önemli olduğunu biliyorsunuz zaten.
6| Geridönüşüm
Ev arkadaşımla birlikte bir süre önce yeni evimize taşınırken; bir şeyler içmek için bardak niyetine kullandığımız reçel kavanozlarının bir çoğu yola saçılmış ve parçalara ayrılmıştı.
En sevdiğim markanın altıgen formdaki cam kavanozlarıydı bunlar. Yaklaşık iki yıl boyunca dolabımızda biriktirmiştik ve neredeyse onlardan başka şeyden su bile içmiyorduk.
Sahip olduklarınıza yeni bir amaç vermek ilk başta biraz sıkıcı gelebilir. Ama bunun tam tersi oldu bizde.
İster reçel kavanozlarından içiyor olun, ister eski tişörleri kesip temizlik bezi gibi kullanıyor olun ya da ister eskiyen bir mobilyayı boyayarak yeniliyor olun, gerçekleştirdiğiniz bu geridönüşüm ya da bir şeylerin kullanım amacını değiştiriyor olmanız düşündüğünüzden de güzel sonuçlar doğurabilir, hatta eğlenceli bile gelebilir.
Evinizde sürekli biriktirerek adeta korkunç seviyedeki bir çöplük dağını andıran eşyalarınızı bir düşünün, onları işe yaramaz bir çöplükten ziyade, yeni bir amaç vererek dönüştürdüğünüzde her şey daha güzel olacak emin olun.
7| Bilinçli Bir Tüketici Olun
Günümüz dünyasında, paranızın nereye gittiğine dikkat etmekten daha önemli bir şey yoktur neredeyse ve para, dünyanın istediğiniz gibi olması için kullandığınız bir oy aracıdır aslında.
Daha önceleri, harcama alışkanlıklarımın sonuçları üzerine hiç düşünmezdim.
Çevrenizde neler bulabileceğinize bir bakın. Yerel ekonominiz ve sosyal yaşam alanlarınız; en yakınınızdaki esnafı, bir soluk alıp rahatlayabileceğiniz parkları, bahçeleri, yada yakın çevrenizdeki ihtiyaç sahiplerine gerekli yardımları ulaştıran vakıf ve dernekleri vs. desteklemeyi tercih ettiğiniz zaman gelişecektir.
Küçük bir işletmeyi desteklediğinizde, aslında bir rüyayı desteklemiş olursunuz. Çevrenizdeki ihtiyaç sahiplerini gerekli yardımları ulaştıran bir derneği desteklediğinizde de, hüzünlü gözleri gülümsetirsiniz aslında.
Askine yakın çevremizi değil de, büyük kurumsal dev şirketlerin parlatıp bize sunduğu hızlı moda tüketim alışkanlıklarını ya da bazı eğlence markalarının ve gıda endüstrisindeki uygulamaları göz önüne aldığımızda, paranızı nasılda amaçsız ve faydasız harcadığınızı bir düşünün.
Mümkünse, etik ve kişisel değerleriniz doğrultusunda bir amaç uğruna paranızı harcamaya çalışın.
8| Dürtüsel-alışveriş moduna dikkat edin
Dürtüsel-alışveriş modu; satın alacağımız şey konusunda kendimize ikinci bir kez düşünmeye izin vermeden cazibesine teslim olmamızdır, ki bu modda iken, zihnimizin arkasındaki küçük şüphelerin de pek sesini duymak istemeyiz.
“Hayır! bu ayakkabıları istiyorsun, alacaksın!”
Bu hepimizde olan ve sinir bozucu bir durum maalesef. Her 10 kişiden 9'unda bu böyledir, zira gördüğümüz ürünün cazibesinin etkisiyle dürtüsel bir etkiye kapılırız ve acele ederek bir an önce almak isteriz ve henüz daha eve varmadan kaybolur gider cazibesi. Daha sonrasında ise, bize kalan tek şey istenmeyen yada gereksiz bir eşya ve boşalmış bir cüzdanın acısı…
Neyse ki, bu gibi dürtüsel kararları minimize etmek için kolay bir ipucu var: Öncelikle evden çıkmadan önce, bir liste yapın, ki ne bulmak istediğinizi net bir şekilde görebilin ve farkına varın.
Biliyorum, bu biraz rahatsız edici geliyor olabilir. Ama deneyin derim bir kez de olsa.
Listede bulunmayan bir ürünü satın almaya istekliyseniz, düşünmek için kendinize 24 saat verin. Geri dönüp tekrar alamaya niyetlenmek için gerçekten yeterince iyi olup olmadığını, gerekip gerekmediğini değerlendirin bu süreçte.
Yarın emin olun kendinize teşekkür edeceksiniz.
9| Moda Trendlerini Atlayın
Sizi iyi hissettirmiyorlarsa eğer!
Tarzını zaten biliyorsunuz. Zira giyim tarzınız sizi iyi hissettiren şeydir. Sizi rahat, kendinden emin, gelişmiş hissettiren şey de budur. Bu açıdan tarzınız olan kıyafetlere dikkat edin, takdir edin ve gerisini satın yada ihtiyaç sahiplerine verin gitsin.
Minimalist bir gardıroba sahip olmayı tercih edin. Sadece sizi iyi hissetiren şeyler olsun. Zira aralarında seçim yapamayacağınız moda trendi giysilerle dolup taşmış bir gardıropla karşılaştırıldığında emin olun minimalist bir gardırop daha zengin ve sevebileceğiniz seçenekler sunar size.
10| Öncelikli favorilerinizi belirleyin
Nelerden kurtulacağınıza karar vermeye çalışırken saatlerce uğraşmak yerine, öncelikli olarak favorilerinizi belirlemeyi tercih edin. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Herhangi bir şey, aslında sevdiğiniz bir özelliği yada faydayı içermiyorsa, ondan vazgeçmek aslında çok daha kolay olacaktır.
Sonrasında, geçmişte faydalı olduğunu bildiğiniz şeyleri tercih edin. Ve farklı bir amaçla kullanabileceğim bir şeyler var mı? yada Gözden kaçırdığım bir şey var mı? diye sorun kendinize.
Geri kalanları ne yapacağınızı biliyorsunuz zaten…
Unutmayın, bu kişisel bir tercih!
Kendize özgü olan minimalizm yaşam tarzını tam olarak ve size en uygun olacak şekilde tasarlayın. Zira en mantıklı yol bu.
Ve bunu kendinize stress kaynağı da yapmayın.
Elbette, diğer insanların size sunduğu yaklaşımları takip edin, ama sadece ilham almak için, talimat gibi değil.
Sonuç olarak kendi minimalizm yaklaşımınızı ortaya koyun.
Bình luận