Koronavirüs salgını milyonlarca çalışanı, home-ofis (evden) çalışmaya zorunda kılarken, bu süreçle çalışma koşullarını da buna adapte eden bir çok şirket artık hayatımızın bir gerçeği haline gelmişken; konunun uzmanları ve yorumcular, uzaktan çalışma esnasında verimliliğin nasıl korunabileceğine dair ipuçlarını paylaşıyor.
“Yöneticilerin, farklı tutum ve kişilik tercihlerine sahip çalışanlarının bu stres ve belirsizlikte ve ayrıca iş ile ev hayatı arasındaki ayrımla nasıl başa çıkabileceği üzerine biraz düşünmeleri gerekir ve bu çok önemli.” The Myers-Briggs Company
Çoğu zaman uzaktan çalışan birisi olarak, farkında olduğum bir hususun, yani sağlam internet erişiminin çok önemli olduğunu söyleyebilirim.
Bu husus, İngiltere’de salgının ortaya çıkmasıyla, karantina koşullarında internet kullanımının artması nedeniyle ev internet hızımın düşmesi neticesinde daha da önem kazandı, ancak home-ofis çalışan insanların artması internet güvenilirliği sorununu daha acil bir konu haline getirdi.
Gerçekten de, yakın zamanda Netflix, geniş bant ağıyla başa çıkabilmek ve üstesinden gelebilmek için Avrupa genelinde veri iletimi hızlarını düşürebileceklerini açıkladı.
Bunu, İspanya’da yaşayanların, internet ağında yaşanan yoğunluktan ötürü kilitlenme sorunlarını çözebilmek için internet kullanımının azaltılması yönündeki çağrılar takip etti.
İngiltere’de geniş bant internet altyapısının sağlığının yetersiz olması, muhalefetteki İşçi Partisi’nin 2019'da ileri sürdüğü ve başarısız olduğu internet ağının komulaştırılması teklifi, artık önemli bir politika haline geldi.
Bununla birlikte, geniş bant internet sağlayıcısı şirketler herhangi bir sorun olmadığını ifade ediyorlar, ve bu ayın başlarında İngiltere’deki altyapıyı denetleyen Openreach şirketi ise, ağın talep artışı ile başa çıkacak kadar sağlam olduğundan emin olduklarını söyledi. Fakat, bu noktada net olmayan asıl şey, başa çıkmaktan kastın, kullanıcıların internete bağlı kalabilmesi için daha düşük hızlarda internet kullanması gerektiği anlamına gelip, gelmeyeceğidir.
Mobil İnternet Ağları
Ayrıca mobil internet sağlayıcıları tarafından mobil ağlarda gerçekleşen kesinti bildirimleri gibi sorunlar da söz konusu.
Uygulanan karantina koşullarında, mobil ağlar üzerinde meydana gelmesi muhtemel yoğunluğun dikkate alınması gerekiyor. Bu, İngiltere genelindeki 4G bağlantısının düzensiz dağılımıyla daha da karmaşıklaşıyor ve ayrıca 5G bağlantısı da ülke çapında yaklaşık 40 kasaba ve şehirle sınırlı.
Karantina uygulaması, home-ofis çalışanlarının işlerinin geneli özellikle bant genişliği açısından yoğunluğa sebebiyet verecek kadar olmasa da, en yaygın işler olan ofis belgeleri hazırlamak ve video konferansı düzenlemek gibi, ve aynı zamanda okulların kapatılması dolasıyla milyonlarca çocuğun da uzaktan eğitime katılmak, oyun oynamak, ve film izlemek gibi daha yoğun veri tüketiminin olduğu faaliyetlere yönelmelerini sağlayacaktır.
Şahşen, hem İngiltere hem de denizaşırı ülkelerdeki aile bireylerimiz ile temasımızı sürdürmemizi engelleyen yetersiz internet altyapımızın ve bağlantı eksikliğimizin açık olarak zihinsel sağlımıza yararlı olduğunu da düşünüyorum. Tabii kendi-kendine tecrit uygulayanların ve home-ofis çalışanların uzun süreler boyunca nüfusun geri kalanı ile bağlantısının önemi de gözardı edilemez, zira sosyal yaşamın bu tecridi uzun süre kaldıramayacağını düşünüyorum, ki aynı zamanda bu sürecin bir takım psikolojik sorunlar gibi sağlık sorunlarına da sebep olacağını söyleyebilirim.
Fiber internet bağlantısı daha sağlam ve daha hızlıdır, ancak Birleşik Kırallık’ta şuan dünyadaki diğer ülkelere kıyasla fiber bağlantı altyapısının geride olduğunu ve tüm hanelerin sadece %10'unda fiber bağlantının mevcut olduğunu söyleyebilirim. Bu durum, özellikle geniş bantlı yoğun veri tüketimi olan sektörler açısından, özellikle de ağırlıklı olarak bakır bileşenli kabloların kullanıldığı internet ağlarının hizmet verdiği bölgelerde yaşayanlar için önemli ölçüde internet kesintilerine ne olabilir. Bu tür ağlar, fiber bağlantıya kıyasla sadece daha yavaş değil, aynı zamanda daha zayıf ve daha fazla kesintiye maruz kalabilirler.
Home-Ofis Çalışmanın Psikolojik Sorunları
Aynı zamanda home-ofis çalışmanın beraberinde getirdiği ve açık olarak görülebilen bazı psikolojik zorlukları ve sorunları da var ve uzun süreli izolasyon (karantina) dönemlerinde bunların daha da şiddetlenerek büyük sorunlar haline gelmesi muhtemel.
Calgary Üniversitesi’nden yapılan araştırmalar, bazı kişilik türlerine sahip çalışanların, home-ofis çalışmaya nasıl daha uygun olabileceğini ortaya koymuştur.
Yapılan araştırma, vicdan ve dürüstlük gibi özellikler konusunda yüksek puan alan kişilerin evden etkin bir şekilde çalışma olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.
İş psikolojisi örgütü olan The Myers-Briggs Company, Covid-19 krizi sırasında ekipler içindeki kişiliklere daha fazla dikkat edilmesi gerektirdiğine inanıyor.
“Home-Ofis (evden)çalışmak kulağa hoş gelebilir, ancak birçok insan en iyi ihtimalle bunu oldukça zor buluyor ve “Mevcut krizde ve uzaktan çalışmanın nispeten ani bir şekilde dayatılmasıyla daha da stresli olacaklarını.” söylüyor ve bu nedenle yöneticilerin, farklı tutum ve kişilik tercihlerine sahip çalışanlarının bu stres ve belirsizlikte ve ayrıca iş ile ev hayatı arasındaki ayrımla nasıl başa çıkabileceği üzerine biraz düşünmeleri gerekir ve bu çok önemlidir."
Siber Risk
Michigan Üniversitesi’nden yapılan araştırmalar vicdanlı olmaktan düşük puan alan kişilerin siber saldırı riskinin daha yüksek olduğunu tespit etmiştir, ve dolasıyla bu tür bir kişilik başka bir tür risk oluşturmaktadır.
Home-ofis çalışanlarında genel bir öz denetim eksikliği söz konusu olursa, bilgisayar korsanlarının saldırılarını hedeflerken bunun çok iyi farkında olduklarını unutmamak gerekir, ve bu hackleme kırılganlığı ile güçlü bir şekilde bağlantılıdır.
Yapılan araştırma, kişilik tiplerimizin daha iyi anlaşılmasının bu riskin azaltılması açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
“Siber suçun dokunamadığımız insani yönleri de var, çünkü bunu düzeltmek için teknik tarafa da odaklanmalıyız” diyor araştırma, ve ekliyor, “Ancak bunun insani tarafını anlayabilirsek, politika belirlemede ve müdahale etmek için daha etkili çözümler bulabiliriz.”
Bu noktada irade gücünün, karantina koşullarındaki yaşanacak stresler sırasında azami sınırlarına kadar uzanması muhtemeldir, bu yüzden kendinize karşı nazik olduğunuzdan emin olun, egzersizler yapmaya çalışın, ve biraz duygusal bir nefes alanı geliştirin ki, irade gücünüzün kırılganlığını yenebilesiniz.
Uzaktan çalışmanın hem eğlenceli hem de üretken bir deneyim olabileceği bir çok araştırmayla belgelenmiştir, fakat bunun herkes için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Hem yöneticilerin hem de bireysel olarak insanların etkili olmasını engelleyen bazı teknik ve psikolojik zorlukları ve sorunları anlamaları ve buna göre hareket etmeleri gerekir. Bu anlayışla ilgili riskleri azaltmak için çeşitli adımlar uygulanabilir.
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…
Not: Bu makale 05.04.2020 tarihinde Medium sitesinde yayınlandı.
Comments