Marget’ın E-Postası:
Sevgili Liz,
Geçen hafta işten atıldım. Harap oldum. Dört yıl önce şirketim iflasın eşiğindeyken çalışmaya başlamıştım. İflastan kurtuldular ve üstelik gelir ile kazançlarda ciddi iyileştirmeler yapabildiler, ancak bu süreç 2017 yılına kadardı ve o yıl çok zor geçti...
Şirketin CEO’su tüm ekibimizin önünde ayağa kalktı ve “Masraflar kemiğe dayandı, ancak CEO olduğum sürece tam zamanlı çalışanlarımızı asla işten çıkarmayacağız” dedi.
Bunu neden söylediğini bilmiyorum. Fakat dediğini de yapamadı maalesef. Ekim ayında işten çıkarmalar başladı, ama ben çıkarılmadım. Sonra üç hafta önce başka büyük bir işten çıkarma söz konusu oldu ama yine sıyırdım. Sonunda geçen hafta işten atıldım ve dürüstçe söylemeliyim mutluydum. İşime devam edemeyeceğini öğrenmek için beklemek çok büyük bir stres kaynağıydı.
Kıdem tazminatı talep etmedim. Aynı kişi, iş gücümüzün % 40'ının artık olmamasına karşılık halen şirketin CEO’suydu.
Güçsüzüm ve depresyondayım. Yeni bir iş arayışına henüz hazır değilim. Hırpalandım ve hırpalandıktan sonra psikolojimi nasıl iyileştirebilirim sizce?
Köşenizde bana yer verdiğiniz için ayrıca teşekkürler Liz!
Sevgiler.
Margaret…
Liz’in Cevap E-Postası:
Sevgili Margaret,
Senin ve çalışma arkadaşlarının neler hissettiğini anlayabiliyorum. Belirsizliğin haftalarca hatta aylarca devam etmesi, çevrenizdeki meslektaşlarınızın ekstra işlerini toparlayıp kalan sürede işi hayatının bu şirkette ne kadar süreceğini merak etmesi acı verici bir durum.
Bu stresten kurtulduğunuz için açıkçası memnun oldum. Eski CEO’unuzun geceleri uykularını nasıl rahat geçirdiğini merak etmelisiniz. Ama yine de, bu onun sorunu! Siz kendinize odaklanmalısınız.
Öncelikle motivasyonunuzun tükendiğini fark etmeniz akıllıca olacaktır. İş arama sürecinizi başlatmadan önce birkaç hafta beklemeyi göze alabiliyorsanız, bu fazladan zamanın faydasını göreceksiniz elbette. Cehennemden geçmişsiniz ve sıkıntılı süreci atlatmışsınız. Birkaç gün sonra hemen çalışma hayatına geri dönmeyi ve yeni işler için görüşmeler yapmaya başlamayı bekleyemezsiniz.
Bir günlük alın ve yazmaya başlayın. Arkadaşlarınızla hoş vakitler geçirin; sizi inşa eden ve gerçekten anlayan arkadaşlarınızla. Hikayenizi sevgilinize, oda arkadaşınıza, hatta kedinize veya sempatik bir kulağı olan; sizi gerçekten iyi dinleyen herkese anlatın. Bu zor aylarda yaşadığınız her şeyi.
Daha sonra, motivasyonunuz geri dönmeye başladığında, iş arayışınızda en çok takip etmek istediğiniz işleri kovalamaya başlayacaksınız.
Öncelikle yeni kariyer yönünüzü seçecek ve daha sonra özellikle istediğiniz işler için kendinizi şartlandıracaksınız. Bir iş arama stratejisi geliştireceksiniz. Bazı beyin avcıları ile karşılaşacaksınız ya da iş arayışını kendi başınıza yapmaya karar vereceksiniz.
LinkedIn profilini güncelleyecek ve yeni maceranız için yeni bir profil fotoğrafı yükleyeceksiniz. Takip etmek istediğiniz “hedef işverenlerin” bir listesini oluşturacaksınız. Ve bir network oluşturmaya başlayacaksınız. Meşgul olacaksınız, ancak eski işinizin olmasına izin verdiğinden daha proaktif ve kaderinizden daha fazla sorumlu olacaksınız ve bu sizi çok iyi hissettiriyor olacak!
İşte, sadece işimizi kaybettiğimizde öğreneceğimiz 10 güçlü hayat dersi:
Bağırsaklarımızın beynimizden daha iyi bildiğini öğreniyoruz. CEO’nuz çalışanların önünde durup “Sizler işten çıkarılmayacaksınız” dediğinde bağırsağınız seğirmiş olabilir. Bu seğirme önemlidir! Bağırsaklarınız sizi güvende tutmak için binlerce yıldır gelişiyor. Böyle acı dolu bir hayal kırıklığına yakalandığımızda, güvenilir olan içgüdülerimizi daha dikkatli dinlemeyi öğreniyoruz.
Ne kadar inandığımız veya umduğumuza bakılmaksızın hiçbir işin güvenli olmadığını öğreniyoruz.
Büyük bir darbe alıp, nefes almaya devam edebileceğimizi öğreniyoruz
Test edildiğimiz zaman en çok öğrendiğimizi öğreniyoruz.
Gerçek dostlarımızın kim olduğunu öğreniyoruz. Değerli zamanımızı geçirmeyi ve değerli duygusal enerjimizi gerçekten önemli olan insanlara yatırmayı ve diğer insanları yalnız bırakmayı öğreniyoruz.
İş yerinde hiç kullanmadığımız hediyeler ve yeteneklerimiz olduğunu öğreniyoruz.
Yeni şeyler denemeyi ve iş arayışımız üzerinde doğru şekilde düşünmeyi öğreniyoruz.
Daha önce olduğundan daha az parayla nasıl yaşayabileceğimizi öğreniyoruz.
Koşullarımız değiştikçe, kararlarımızı anında nasıl alabileceğimizi öğreniyoruz.
Son olarak, gelip bizi temellerimizden kaldırıp savurabilecek sert rüzgarlardan daha güçlü olduğumuzu öğreniyoruz. Geri dönebileceğimizi öğreniyoruz. Ne kadar güçlü olduğumuzu öğreniyoruz. Bunu bilmenin bile bizi ne kadar güçlü kılabileceğini öğreniyoruz!
Kendinizi toparlarken ve her işin gelip geçici olduğunu hatırlarken, motivasyonunuz geri dönmeye başlayacaktır, ancak artık daha güçlüsünüz. Şu anda çalışmamanız nedeniyle daha az akıllı, daha az yetenekli veya daha az değerli değilsiniz… Öğrenmeye ve yeni işiniz için adım atmaya başlayın…
Sevgiler,
Liz.
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…
Not: Bu makale 29.02.2020 tarihinde Medium sitesinde yayınlandı.
Comments