Ülkemizdeki işsizlik ortamının yarattığı endişe nitelikli işsizlerde olduğu gibi henüz lise öğrenimini tamamlamamış gençlerimize de sirayet etmiş durumdadır. Haklı olarak gelecekteki mesleklerine karar verme aşamasındayken hayalini kurdukları bu meslekler uygulamada farklı bir tanım içinde vücut bulabiliyor. Mühendis olma hayaliyle üniversiteyi bitirip kendisini üretim aşamasında değil de pazarlama aşamasında bulan kişinin ne hissettiği gayet açık olsa gerek.
Son yıllarda yayınlanan iş ilanlarında sıkça rastladığımız “Satış ve Pazarlama Mühendisi”, “Müşteri Hizmetleri Mühendisi” kavramlarından sonra “Kurumsal İletişim ve Tanıtım Mühendisi” başlığında açılmış ilanı da görünce acaba mühendislik fakülteleri bazen “PR”(halkla ilişkiler) çoğu zaman da “Pazarlama” uzmanı mı yetiştiriyor artık diye kendime sormadan edemiyorum.
Argo tabirle “merdiven altı” diye tabir edilen firmaların ilanlarındaki bu kavram karmaşasına henüz çözüm üretilememişken, bu modaya! ülkenin önde gelen bazı işletmelerinin de uyması amatörce yapılan büyük bir hatadır. Bazı işletmelerin bilinçli bir şekilde yapmış olduğu meslek isimlerini manipüle etmek ve oluşturduğu yeni tanımlamalarla aday havuzundaki niteliksel artışı yakalama çabası, uygulamada karşılığını bulmamaktadır.
Ürünün teknik tüm detaylarına sahip olmak avantajlıdır ama satışı kapatmak için, müşterinin talebini ortaya çıkartıp onu ikna ederken, satın-alma karar aşamasındaki bütün demografik ve sosyo-ekonomik süreçleri yönetmek başlı başına bir uzmanlık alanıdır. Sosyal bilimlerin bünyesindeki işletme ve iletişim alanlarında eğitim almış kişilerin, satış-pazarlama sektöründe uygulayıcı rolde olmalarında yarar vardır ve ürünün teknik kısmı ile ilgili eksiklikler oryantasyon süreci ile tamamlanmalıdır.
Bu “zorlama” meslek tanımlamasının diğer alanlara sıçramamasını ümit ederken bu tanımlamayı yapan İK uzmanlarına büyük sorumluluk düşmektedir. Aksi halde kendi tanımının kurbanı olup “İnsan Kaynakları Mühendisi” adında ortaya çıkacak bir meslek grubunun hedefi haline gelebilirler.
Einstein’ın da dediği gibi;
“Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirecektir.”
Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşça kalın...
Comments