Gabriel Garcia Marquez, 6 Mart 1927’de Kolombiya’da dünyaya gelmiş, Nobel edebiyat ödüllü romancı ve oyun yazarıdır. Latin Amerika’da Gabo lakabı ile tanınır.
Yoksul bir ailenin on bir çocuğunun ilki olarak doğmuştur, liseyi devlet tarafından verilen bir burs sayesinde okuyan yazar daha sonra, Kolombiya Ulusal Üniversitesi ve Cartagena Üniversitesi’nde hukuk ve gazetecilik bölümlerini bitirmiş ve mesleğe atılmıştır.
Genellikle Paris-Venezuela arasında muhabirlik yapmaya devam eden Marquez, bir yandan romanlarını yazıyor diğer yandan da mesleğine devam ediyordu. Hayatı boyunca siyasi konulara ilgisini sürdürdü ve fikrini belirtmekten asla geri durmadı. Bu karakteristik yapısını romanlarında da görmek mümkündür. Nitekim, eleştirilerine ve kendi bakış açısını belirtmeye hikayelerindeki karakterler üzerinden de devam etmiştir.
En ünlü eseri olan ‘Yüzyıllık Yalnızlık’, yazarın çocukluk yıllarını sanatsal bir dille anlatmak amacıyla yazdığını söylediği ve büyülü gerçeklik akımının en önemli temsilcilerinden olan bir eserdir. Ayrıca Kırmızı Pazartesi, Kolera Günlerinde Aşk gibi oldukça bilinen birçok romana sahiptir.
Yazar, 1982’de ‘Kırmızı Pazartesi’ ile Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. Bunun yanı sıra bazı kitapları filmlere çevrilmiş ve yazara dünya çapında bir ün kazandırmıştır.
Gabrial Garcia Marquez 17 Nisan 2014’te Meksika’da hayata gözlerini yummuştur.
Yazarın kitaplarından bazı alıntılar;
"Bizlerden daha sağlıklıydı; ama insan onun göğüsünü dinleyince, yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
“Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.”
“Kötülük dünyada değil, kişinin yüreğindedir...”
“Hayatın en sonunda kötü bir romana bu kadar benzeyebileceğini kabul etmek gelmiyordu içimden.”
“Çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak onları arıtmış büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı.”
Commentaires