Geçen hafta annemle televizyon izlerken, korona aşısının yaygınlaşma hızıyla ilgili biraz rahatlatıcı haberler olduğunu duyduk. “Bu hızla giderse, aşımızı ancak 2030'a kadar yaptırabiliriz” diye espri yapmıştık.
Haber tartışmamızı bitirdikten sonra, televizyon kanalını bir Bitcoin milyonerinin hikayesini anlatan bir şova çevirdim. Program, yirmili yaşlarında ve her biri yaklaşık 300 dolar değerinde olan Bitcoin'leri satın alan bir adam üzerineydi (bu Bitcoin'ler şu anda yaklaşık 50 bin dolar değerinde). Anlaşılan o ki, adam epey bir miktar satın almış. Şimdi zengin ve ünlüler gibi bir hayat yaşıyor.
Annem, Bitcoin'in ne olduğunu bilmiyor, bu yüzden bana bir adamın nasıl zengin olduğunu sordu. Ona, Bitcoin'in dijital bir para birimi olduğunu ve bu kişinin, geniş çapta alıcıları olmadan önce bu fırsatı gördüğünü açıkladım. "Bitcoin'i nereden bulabilirim?" diye sordu.
Tabii ki güldük. Ancak daha sonra, çalışmanın ve para kazanmanın ne kadar değerli olduğunu konuştuk. Sahip olduklarımızla gerçekten mutlu olmayı görmek ne kadar zor olabilir üzerine de düşündük. İyi bir sağlık, mantıklı aile üyeleri, birkaç iyi arkadaş ve iyi iş arkadaşlarına sahip olmak, yani 'normal', dengeli bir hayatın gerçekten büyük bir lütuf olduğu konusunda fikir birliğine vardık.
Seneca, sıklıkla ılımlılığın mutluluğunu vurgular. Şöyle der: "Büyük şeylere küçük gözüyle bakmak ve aşırılıklar yerine ılımlı koşulları seçmek, büyük bir ruhun göstergesidir; çünkü ölçülülük faydalıdır ve hayatı iyileştirir, ancak aşırılık, fazlalığı sebebiyle zarar verir."
Hayatı bu şekilde düşünün: Toprağınız var ve ürün yetiştiriyorsunuz. Fazla gübre, ürünlerin daha hızlı büyümesine yol açmaz. Hatta bir grup çiftçiye danışsanız, çok fazla gübrenin ürün verimini düşürebileceğini söyleyeceklerdir. Fazlalıklar genellikle zarar verir.
Biliyorum, bu toplumumuzda sıkça duyulan bir şey değil. Başarı, şöhret ve tanınmayı kutlar, kutsarız ve genellikle daha fazlasının her zaman daha iyi olduğunu düşünürüz. Ancak, bunlara sahip olmamak da o kadar kötü bir şey değildir. Çoğu zaman, aşırılıklar olmadan yaşanan 'normal' bir hayat, aslında çok daha güzeldir. Zira hayattan daha güzel bir şey olamaz.
Ben büyük bir Jay-Z fanıyım ve en çok hayranlık duyduğum şeylerden biri, eğlence sektörüne kendi çabalarıyla girmiş olması. İlk albümünü 27 yaşında yayınladı ve daha da önemlisi, bunu kendi imkanlarıyla başardı.
Günümüz rap endüstrisine 27 yaşında girmek, kendinizi bir dinozor gibi hissetmenize neden olabilir. Örneğin, Louisiana'nın başkenti Baton Rouge'dan gelen 21 yaşındaki rapçi Youngboy NBA'i düşünün. Ben de onun müziğini takdir ediyorum. Bu adam zaten dört albüm ve on yedi mixtape yayınlamış. Üstelik yedi çocuk babası ve Jay-Z'nin bu dünyada geçirdiği 51 yıldan daha fazla yasal sorunla karşı karşıya (ki bu oldukça fazla).
Birinin diğerinden üstün olduğu söylenemez. Ancak Jay-Z'den öğrendiğim, karakterin başarının önünde geldiğidir. Dünyanın tüm parasına ve şöhretine sahip olabilirsiniz, fakat doğru karakteriniz yoksa, bunların değeri nedir?
Aşırılıklarla dolu bir yaşam, genellikle daha fazla aşırılığa sebep olur. Hepimiz bunun sonunun nasıl olacağını bir dereceye kadar öngörebiliriz. Ancak bazen kendi hayatımıza bakarak başkalarıyla kıyaslayıp kendimizi "kötü durumdayım" diye düşünürüz. Hayır, bu düşünce doğru değil, önemsemeyin.
Reddit kullanıcılarının Gamestop hisselerini düşüren hedge fonları nasıl alt ettiklerini duydunuz mu? Aslında, kendi hayatlarımızda da çoğu zaman bu hedge fonlarına benziyoruz. Kendimizi ucuza satıyoruz. Kulağa oldukça aptalca geliyor, değil mi?
Bunun tersini yapın: Sonuç ne olursa olsun kendinize oynayın.
Hayat, tanınmak için değil, kendiniz için çalıştığınızda ve eğlendiğinizde güzeldir. Zor zamanlar karakterinizi şekillendirir. Bu mücadeleleri kabullenmeli ve öncelikle kendinizle barışık olmalısınız. Kendi kimliğinizi kabul edip, onu benimsemelisiniz. Başarı arzusunun sizi tanımlamasına izin vermemelisiniz; çünkü bu, sizi daha iyi bir insan yapmaz.
Amaç ne olmalı? En iyi arkadaşınıza her zaman güvenebileceği bir dost olun. Hayatta başınız dik, sözünüzde duran ve kendinizle barışık biri olun. Her şey gönlünüzce olsun. Sağlıklı kalın…
Comments