top of page

Blog Posts

Writer's pictureHüseyin GÜZEL

Sanatın Gücü

Updated: Feb 20

“Sanat, ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu silkeler” Pablo Picasso

Ne olduklarını bilmiyorum Şefim, ama hepsi ev için

Zaman zaman evinin alt katında kalan alkolik oğlunu saymazsak, yalnız yaşayan yaşlı bir dul kadın idi o.


Bir gece oğlu kız arkadaşıyla tartıştı ve ona şiddet uyguladı. Sürekli içiyor ve küfrediyordu. Dul kadın 911'i aradı, ama oğlu polis memurları gelmeden önce aracıyla kaçmıştı çoktan.

O zamanlar gece vardiyasında görev yapan bir polis şefiydim. Olay yerine gidecek polis memurlarına adresi tarih ettiğimi hatırlıyorum.


Oğlunun kaldığı alt kattaki odası çok karışıktı. Yerde likör şişeleri, devrilmiş bir sandalye, ve kirli çamaşırlar vardı. Hırpalanmış kız arkadaşı ise çoktan hastaneye kaldırılmıştı.



Evin ana bölümüne dışarıdaki merdivenlerden çıkarken, merakla asılı duran küçük heykelleri fark ettim. Heykeller, kağıt, tahta ve ip ile birleştirilmiş soyut spiraller şeklindeydi.


“Sanatçının dünyası sınırsızdır. Her yerde, yaşadığınız yerden çok uzakta veya sadece birkaç metre mesafenizde bile karşınıza çıkabilir. Sanatçının kapısı her zaman açıktır.” Paul Strand

Rezidansa girerken üzgün ve sarsılmış görünen yaşlı kadınla konuşan iki polis memurundan birini gözlemledim. Tekrar tekrar oğlunun kaçtığı yeri soruyordu yaşlı dul kadına, ama kadın onlara doğru bakıp, her seferinde bilmediğini söylüyordu.


Sanatın Sessiz Sesi

Oturma odasına baktığımda birçok sanat kitabının bulunduğu büyük bir kitaplığı fark ettim. Odanın etrafında bir çok minyatür heykel vardı. Birkaç soyut resim de duvarlarda asılı idi.


Orada sanki sanatın sessiz sesini hissetmiştim. Her yerimde… Dışarıdaki merdivenlerden, iç duvarlardan ve raflardan duyduğum o ses, bana bu yaşlı kadın hakkında bir şeyler anlatıyordu sanki. Bu yaratıcı güzellikler onun için çok önemliydi anlaşılan.


Onun göz seviyesine kadar diz çöktüm ve kendimi sorumlu polis şefi olarak tanıttım. Ona adımı söyledim ve “Merdivenlerde şaşırtıcı derecede küçük minyatür heykeller var, onları siz mi yaptınız?” diye sordum.


Resminiz bana Kandinsky’yi hatırlatıyor

Bana baktı. “Evet” dedi sessizce. Sonra, “Ve buradaki resim de sizin eseriniz mi?” diye sordum. Evet anlamında, başını salladı. “Bana Kandinsky’yi hatırlatıyor.” diye cevap verdim ona. Biraz gülümsedi, sanat hakkında biraz bilgi sahibi olduğum için memnun oldu açıkçası.


“Ruhtan yayılan ve içsel üretilen şeyler güzeldir.” Vasily Kandinsky

Yaşlı kadınla iletişim kurmaya çalışıyordum ve sanatının onun için önemli olduğu da çok açıktı. Oğlu konusunda yalnız ve hayal kırıklığına uğramıştı, ve aslında bu yüzden sanatı onun için bir kaçış ve kurtuluş yolu idi.


Sanat eserleri evinin her yerindeydi. Sanatı konusunda konuştuğumuzda adeta gözleri parlıyor ve sanki içi gülüyordu. Eserleri açıkça onu çok mutlu ediyor ve daha umutlu kılıyordu. Kendisine bakmak, yaratmak ve biraz neşe hissetmek için gidebileceği tek yerdi onlar.


Bir süre sanat ve en sevdiğimiz ressamlardan bahsettik. Mutfakta asılı olan birkaç soyut cep telefonuna dikkatimi çekti.


Bana sık sık “sanatsal” yönümü soran polis memuru arkadaşlarım, dikkatle bizi dinliyorlardı. Ne yaptığımı biliyorlardı. Sonunda, konuşmayı oğluna bağladım ve “Resim yapıyor mu?” diye sordum ona. “Eskiden biraz … bir çocukken.” dedi ve gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Hüzünlenmişti.

Ona, oğlunun yardıma ihtiyacı olduğunu ve tutuklanmasının alkol tedavisi görme şansı sağlayabileceğini söyledim, ve çok geçmeden, merhamete gelip bana nereye gittiğini söyledi. Kısa sürede polis memurları onu buldu, tutukladı ve olayı çözdü.


Günlük Hayatın Tozunu Silkelemek

Jan Komski, ilk Auschwitz (Nazi Almanyası tarafından kurulmuş en büyük toplama kampı) mahkumlarından biriydi. Auschwitz toplama kampında iken yaşama dair unutulmaz çizimler ve resimleri yaptı, ve şüphesiz bu eserlerindeki amaçlarından biri de yaşanan vahşeti ve insandışılığı yansıtmaktı. Ama sanatçı olarak, yarattığı eserleri onun açısından aslında dehşetten kaçışın ve umudun bir yoluydu.


“Umut, tüm karanlığa rağmen ışık olduğunu görebilmektir.” Desmond Tutu

Komski günün sonunda özgürlüğüne kavuştu ve ABD vatandaşı oldu. 2002 yılında 87 yaşında iken vefat etti. Son günlerinde çok sıkıntılar çekti. Belki de sanatı onun sıkıntılarından kurtuluşuydu?


Resmim güzellik ve umudu anlatıyor

Bazen bazı sanat eserleri karanlık ve nihilistiktir, ancak geneli umut vericidir. Onlarda, ruhumuzun en derin bölgelerindeki güzelliği, umudu ve kendini ifade edebilme çabasını görürüz.


“Sanat, ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu silkeler.” Pablo Picasso

Sanatın İyileştirici Gücü

Babam, yaşamının sekizinci on yılında, bunama (Demans) hastalığına yakalandı. Ne kadar acımasız bir kader. İdare hukuku hakimi, bibliyofil ve entelektüel bir kişiydi. Bir keresinde o bana, yaşlılığın insanların fiziksel engellerini ortaya çıkarabileceğini söylemişti. Meğerse fizikselden de öte, zihinsel kayıplar hayatın anlamını tamamen yitiriyormuş.


Bunama ilk başta hafifti. Başlarda arabasını nereye park ettiğini unuttu. Şehir içinde kayboldu. Ama sonrasında zamanla gerçeklik ondan gittikçe uzaklaşmaya başladı. En azından benim adımı hiç unutmadı.


Merhum Babam: John B. Weiss

Sonunda babamı bir Alzheimer ve Demans tedavi tesisine yerleştirmek zorunda kaldık. Onu orada görmekten nefret ediyordum, ama güvendeydi ve annem artık maalesef evde ona pek bakamıyordu.


Düzenli olarak onu ziyaret ettim ve inanılmaz bir şey fark etmeye başladım. Ne zaman sanat odasında diğer hastalarla bir araya gelseler canlanıyor gibiydiler. Birçoğu çizimlerinde, resimlerinde ve yaratıcı çabalarında gerçekten yeniden hayat buluyordu sanki.


“Sanat tartışmasız insan mutluluğunun en saf ve en yüksek unsurlarından biridir. Zihni göz yoluyla, gözü zihin yoluyla eğitir. Güneş nasıl çiçekleri renklendiriyorsa, sanatın renkli dünysı da öyle.” John Lubbock (1834–1913), “Hayatın Zevkleri” adlı kitabından.

Oradaki hastalar bir sanat eseri yarattığı süre boyunca… mutlu görünüyordu. Bunu sanatın iyileştirici gücüne bağlıyorum. Aynı şey, Shriner hastaneleri gibi yerlerde hasta çocuklarda da oluyor. Onlara sanat yapmaları için zaman tanımalıyız, ve böylelikle kendilerine geliyorlar ve biraz da olsa mutlu oluyorlar.


Muhtemelen bu yüzden Umut Sanatı Vakfı kuruldu. Web sitelerinde belirtildiği üzere:

“Umut Sanatı Vakfı, çocukların yaşam kalitesini ve sağlığını etkileyecek ve zenginleştirecek hasta programları geliştirmek için hastanelerdeki Çocuk Yaşam Uzmanları ile yakın işbirliği içinde çalışmaktadır. Sınıflar çocuklar için terapötik (bireylerin kendini tehdit altinda hissetmedigi, kendini içtenlikle ifade edebildiği) ve eğlenceli olacak şekilde tasarlanmıştır.”


Uygulanan programın slayt gösterisini görmek için buraya tıklayabilirsiniz.


Güzel yanı, Umut Sanatı Vakfı’nın çocuklar tarafından yaratılan orijinal sanat eserlerini sergilemesi. Grafik sanat ekibi tarafından da, çocukların çizdiği resimlerin elektronik bir kopyasının oluşturulması ayrıca çok güzel.


Sanat sınıfı eğlencelidir!

Vakıf bünyesindeki çocukların yarattığı ürünler; resimler, tebrik kartları, cep telefonu kılıfları, kravatlar, takılar vb… Çevrim-içi olarak ürünlerin satışları gerçekleştiriliyor. Elde edilen net gelirler de Shriner Çocuk Hastanesi’ne katkı sağlıyor.


Hasta çocuklar sanatlarıyla aslında kendilerine katkıda bulunuyorlar. Sanatın iyileştirici gücünün bir sonucu da bu olsa gerek.



Kendinize Sanatı Armağan Edin

Bilimsel çalışmalar sanatın iyileştirici olduğunu göstermektedir. Fizyolojimizi ve psikolojimizi stresten uzaklaştırır. Korku yaratıcılığa ve ilhama yol açar.


Sanat ve müzik beyin dalgası modellerimizi değiştirir ve otonom sinir sistemimizin yanı sıra, hormonal dengemizi ve beyin nörotransmitterlerimizi de olumlu etkiler. Kısacası sanat yaratmak ve müzik dinlemek bizim için iyidir.


Elbette boya…

Avantajlarından yararlanmak için sanatçı ya da müzisyen olmanıza da gerek yok. Bazı insanlar evlerini aydınlatmak için ilham verici sanat eserlerini bir araya getirir. Diğer bazıları da rahatlamak ve/veya ruh halini iyileştirmek için müziği kullanır.


“İçinizden gelen bir ses duyarsanız, o size ‘boyayamazsınız’ der, o zaman elbette boya ve ses susturulur.” Vincent van Gogh

Bazı emekli insanların, yaratıcı sanatlar üzerine kurslara gitmesi şaşırtıcı değildir. Ellerimizle çalışmak ve güzel şeyler yapmak ruhumuz için iyidir.


Açıkçası, sanatı yaşlı dul kadına, alkolik oğlu konusunda yardımcı oldu. Sanat, babamın ve diğer hastaların da hayatlarının puslu alacakaranlığında mutlu olmalarına yardımcı oldu. Sanat eserleri hasta çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerine ve yaşama umuduna sahip olmalarına yardımcı oldu.


Bu yüzden kendinize sanatı armağan etmeyi deneyin ve ruhunuzdan “günlük hayatın tozunu (sıkıntılarını, olumsuzluklarını, mutsuzluklarını)” silkeleyin ve umuda yelken açın; sanatın beraberinde getirdiği muazzam güç ile…

 

Ayrılmadan önce bir dakikanızı almak istiyorum...

Okuduğunuz için teşekkürler

Ben John P. Weiss. Karikatür çiziyorum, resim yapıyorum ve hayat hakkında makaleler yazıyorum. En son makalemi ve sanat çalışmalarımı görmeniz için ücretsiz e-posta bültenime buradan abone olabilirsiniz.


Sevgilerle,


 

Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…

44 views0 comments

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page