Sadece Kalecik Karası üzümlerinden yapılmış ve 2-3 yıllık kırmızı şaraplardan içiyorum. Günde bir yudum, Bazen bir yarım bardak, bazen tam bir bardak. Kalecik Karası üzümlerini başka yerlerde de yetiştiriyorlar. Kapadokya'da, Trakya Mürefte'de, Denizli'de, hatta Alaçatı'da. Ama olmuyor. Kalecik Karası üzümü sadece Ankara Kalecik'te tam oluyor. Diğerleri bence benim damak tadıma uygun değil. Kalecik Karası büyük çekirdekli, yoğun bir kırmızı üzüm. Yok olmaya yakın tekrar bulundu, geliştirildi, yetiştirildi, harika ürün vermeye başladı.
AlaÇatı'da neden hep yabancı üzüm yetiştirilir? Varsa yoksa Cabarnet Savignion, Muscat, Shiraz, Chardoney. Ege bölgesinin kendi üzümü yokmu? Çalkarası, Sultaniye? Ben yurtiçinde sadece yerli üzümden yapılmış şarap içerim. Boğazkere, Öküzgözü, KalecikKarası favori üzümlerim. Düzgün imalatçıdan kalite kontrol yapılmış ürünleri alırım. Soğutulma sıcaklığına dikkat ederim. Yurtdışında ise bulunduğum bölgenin şarabını tercih ederim.
Size termik santrallerdeki tarım ürünlerinden, özellikle üzüm üretiminden bahsetmek istiyorum. "Quelle alaka?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ancak o kadar alakasız değil.
Termik santrallerde, baca gazındaki uçucu külleri (Fly-Ash) büyük "Electro Static Precipitator (ESP)" diye adlandırdığımız toz tutucu filtrelerle tutarız. Flue Gas Desulphurization (FGD)- Baca Gazı Kükürtsüzleştime tesisleri ile havaya kükürt kaçmasını engelleriz. Buhar Kazanı altından cüruf (Bottom Ash) toplarız. Sonra bütün bunları pompalanan suya karıştırır, Kül barajına göndeririz.
Kül barajı çoğunlukla yakınlarda kullanılmayan, tarım yapılmayan bir derin vadi olur. Burada vadi zeminini izole ederiz. Külde çok miktarda zehirli madde, radyoaktif atık vardır. Zemin izolesi çok ciddi bir iştir. Sonra içini su ile doldururuz, sonra buraya, kül ve cürufu, su ile pompalarız.
Bacadan toplanan zararsız nötr uçucu kül çok iyi bir çimento dolgu maddesidir, siloda toplanır, çimento fabrikalarına ton başına 18-20 US Dolar fiyatla satılır.
Kalan kül- cüruf- kükürt kül barajında birikir, 15-20 yılda baraj dolar, üstüne 1-2 metre tarım toprağı örteriz. Sonra üstünde tarım yaparız. Bazı işletmeler sadece çam ağacı dikerler. Bazı işletmeler burda tarım yapmayı daha keyifli hale getirmek için yöresel bitkiler yetiştirir.
İyi kalite şaraplık üzüm için bol güneş gören/ yamaç eğimli/ doğal volkanik kül alanları kullanılır. Dolu kül barajı alanları üstünde iyi kalite üzüm yetiştirmek mümkündür. Aynı alanlar zeytin yetiştirmek için de idealdir.
Soma termik santrali eski kül barajı yerinde zeytin yetiştiriliyor. Harika sızma, rafine virgin zeytinyağı üretiyorlar. Kül içinde zehirli madde olasılığı varsa, oraya Çam ağacı dikiliyor. Elbistan'da çam ağaçları var. Orhaneli termik santralinde de çam var. Adana bölgesinde bir ithal kömür santrali ise Cabarnet Savignion üzüm bağları yetiştirmiş. Daha başlangıç aşamasında. İlk ürünleri geçtiğimiz dönem tattık, potansiyel var, ilerde daha iyi olacak.
Kangal santrali dolu kül barajı üstünde Boğazkere, Elbistan- Tufanbeyli kül barajları üstünde Öküzgözü, Çayırhan'da Kalecik Karası yetiştirilebilir. Çok da güzel olur.
Yatağan- Kemerköy- Yeniköy için zeytin ağacı dikmek lazım. Çan Çanakkale hatta Soma için Ege bölgesi üzümleri PapazKarası, KaraLahna, Çavuş, Kuntra, Çalkarası, Sultaniye düşünmek lazım
Termik santralleri öcü olarak görmeyin. Bugüne kadar doğru tasarım yapılmadı, doğru çalıştırılmadı, filtreler küçüktü, baca gazı kükürtsüzleştirme tesisleri yoktu, kül barajları yoktu. Bu işler yabancılara bırakılmaz, bu işler özelleştirilmeli, ve kontrol altına girmeli. Kamu kendi işlettiği termik santralleri iyi kontrol edemiyor, çevre ekipmanları için gerekli rehabilitasyon harcaması yapamıyor, çoğu yerde görmemezlikten gelebiliyor.
Termik santralleri kontrol etmek sadece kamu kuruluşlarının işi değildir. Tüm STK'lar görevlidir. Durumdan vazife çıkarmak zorundadırlar. Gerektiği yerde seslerini yükseltmek, her türlü legal platformda konuyu kontrol etmek zorundadırlar. Sonunda kullanılan su, alınan nefes, hava, toprak, deniz hepimizin.
Termik santraller en iyi/ en kolay mevcut kömür yatakları yanına, mevcut termik santral yanına yapılır. Termik santralin mevcut tarım/ orman arazisine, Sit alanına, turizm bölgelerine yapılması doğru değildir.
Kül barajı dolar, üstüne asma fidanları dikilir, üzüm olur, bağ olur, şarap olur, zeytin dikilir, zeytinyağı olur. Soma termik santrali eski ancak tasarımı çok iyi bir santraldir, İzmir'li Manisa'lı Egeli olarak, kafa yoralım, bir araya gelelim, finansman bulalım, kendi bölgemizdeki termik santrallerin işletme hakkını satın alalım, filtreleri büyütelim, kükürtsüzleştirme tesisleri ekleyelim, enstrumantasyon ve kontrol cihazlarını yenileyelim, daha iyi daha verimli çalıştıralım.
Aynı şekilde diğer termik santraller de özelleştirmede satılıyor, zaman içinde el değiştiriyor. Bunlara da talip olalım, kafa yoralım, finansman bulalım. İşletme personeli zaten aynı personel. Kim alsa, mevcut personel ile santrali çalıştıracak. Mevcut kadro gereksiz büyümüş ise yeniden yapılanma tabii ki yapılacak. Biz alalım biz çalıştıralım.
Yazar: Haluk Direskeneli, Ankara, Aralık 2012
ODTÜ Makine Mühendisliği 1973 mezunu olup, mezuniyetinden itibaren, kamu, özel sektör ve ABD – Türk yabancı ortaklıklarda (B&W, CSWI, AEP, Entergy) ağırlıklı olarak termik santral temel/ detay tasarım, imalat, pazarlama, teklif, satış ve proje yönetimi konularında çalışmış, bugüne kadar termik santral tasarım yazılımları konusunda yerli piyasaya, mühendislik firmalarına, yatırımcılara ve üniversitelere danışmanlık vermiştir. MMO ve ODTÜ Mezunları Derneği Enerji komisyonları üyesidir.
Comments