top of page

Blog Posts

Writer's pictureHüseyin GÜZEL

Verimliliğinizi En Üst Düzeye Çıkarmanın 4 Yolu

Sağlıklı, mutlu ve verimli bir yaşamın anahtarı nedir?

İronik gelebilir fakat, verimli olmaktır. Bu kulağa kolay bir cevap gibi gelebilir; ancak daha çok değil, sadece daha akıllıca çalışırsanız kişisel ve profesyonel hedeflerinize ulaşabilirsiniz.


Maximize Your Productivity With These 4 Methods by John Hall

Verimli olmak, bir başarı hissine yol açar, ancak sağlığınıza ve refahınıza da katkıda bulunur. Bu, başkalarına yardım etmek için sizi daha iyi bir konuma getirerek dengeyi kurabileceğiniz ve daha sakin hissedebileceğiniz anlamına da gelir.


Bununla birlikte, verimliliğinizi en üst düzeye çıkarmak, düşündüğünüzden de daha kolaydır, zira özellikle hayatınızın, mevcut COVID-19 pandemisi gibi bir salgın dönemini atlattığı şu günlerde. Zira böyle zamanlarda, günlük işleriniz konusunda düşünme biçiminizi değiştirerek bile, verimliliğinizi tek seferde ve herkese karşı artırabilirsiniz.

 

1| Tutkunuzu belirleyin


Jon Bon Jovi, “Hiçbir şey tutkulu olmak kadar önemli değildir. Hayatınızda ne yapmak istiyorsanız yapın, ama tutkulu olun.”

Tutkulu olmak sağlığınız için iyidir, ki beynin en güçlü iki nörotransmitteri olan dopaminin ve oksitosinin serbest kalmasını sağlar. Ayrıca sürekli olarak mükemmel olabilmeniz için enerjik, odaklanmış ve motive olmanızı da sağlar. Tutku ayrıca iş yükünüzü hafifletir; gereksiz veya önemsiz aktivitelere zamanınızı harcamak yerine sevdiğiniz şeylere daha fazla zaman harcayabilirsiniz.


“Deloitte’s Center for the Edge” raporuna göre, tutku çalışma esnasında daha önemlidir. Çünkü tutku, çalışanların zorluklara karşı ne kadar heyecanlı oldukları ve onlarlar mücadele etme konusunda ne kadar istekli oldukları ile ilgilidir. Öğrenmelerini, becerilerini geliştirmelerini ve sorunları çözmelerini etkiler ve kariyerlerini dahi şekillendirebilir. Deloitte Insights’ın analizine göre de, “Kendilerine ve çalıştıkları şirketlere karşı performanslarını ve sürekli öğrenme ve geliştirme yeteneklerini geliştirme konusunda yardımcı olur.” ve “Tutkulu çalışanlar, bir kerelik performans artışından ziyade, zaman içinde sürdürülebilir ve önemli performans artışı gösterirler.”


Tutkunuzu nasıl bulabilir ve koruyabilirsiniz?

France Bridges, Forbes’de kaleme aldığı daha önceki bir makalesinde “ilgilendiğimiz şeyi takip etmeye odaklanabilemeyi ve kendimize bakabilemeyi” önermişti bizlere.


Bunun da ötesinde, kendinizi daha tatmin edici hissetmenizi sağlayacak becerileri geliştirin. Anında ilgi ve motivasyonu artırmak için kısa süreli çalışmalarınızı uzun vadeli hedeflerinizle birleştirin.


Bir noktada, tutkunuzun azaldığını hissediyorsanız, değerlerinizi yansıtabilmeniz, başardıklarınızı kutlayabilmeniz ve kendinize dinlenmeniz ve şarj olabilmeniz için zaman tanıyarak bir mola verin. Amacınızla yeniden bağlantı kurmak, düzensiz çalışmanızla ilgili değil; kendinize ne istediğinizi hatırlamanızla ilgilidir.

 

2| Meşgul değil, üretken olmayı seçin


“Üretkenliği basitçe tanımlamak gerekirse; en az boşa harcanan çabayla en anlamlı başarıları elde etmeye çalışırken enerjimizi, aklımızı ve zamanımızı en iyi şekilde kullanmaya çalışmamızdır.” Charles Duhigg,

Smarter Faster Betteryazarı. “Ve bu, daha az stres ve mücadele ile nasıl başarılı olunacağını öğrenme sürecidir.” diye de ekler.


Gerçekten üretken olmanın da “belirli seçimleri belirli şekillerde yapmakla ve kendimizi görmeyi ve günlük kararlarımızı çerçevelemeyi, kendimize anlattığımız hikayeleri ve göz ardı ettiğimiz kolay hedefleri seçme şeklimiz ile ilgili olduğunu” da söyler Duhigg.


Ayrıca, bunun takım arkadaşlarımızla inşa ettiğimiz topluluk hissini ve lider olarak yarattığımız kültürleri de içerdiğini açıklıyor bizlere.


Ama tam olarak bu noktaya nasıl ulaşabiliriz?

Deneyimlerime göre, her şeyin bir öncelik olamayacağını kabul etmelisiniz. Yapılacaklar listenizdeki her şey önemli midir? diye kendinize sormalısınız. Tabii, ama neyin gerekli ve neyin gerekli olmadığını belirlemeniz gerekiyor. Zamanınızı ve enerjinizi harcamanız gereken yerde tam da burasıdır. Çoğu zaman, bunlar sizi hedeflerinize yaklaştıran ve başarısızlıklardan kaçınmanıza yardımcı olan görevlerdir. Zira bunlar, son teslim tarihleri olan, yatırım getirilerinizi etkileyen veya gerçekleşmedikleri takdirde olumsuz sonuçlar doğuran faaliyetlerdir.


Diğer her şeylere gelince? Üretken olabilmeniz için bunlarla meşgul olmayarak zamanınızı daha verimli kullanabilmek adına bir yetkili belirleyerek otomatikleştirebilirsiniz. Başka birileri muhtemelen bu tür görevleri üstlenebilir, böylece tek başınıza yapabileceğiniz ve en tutkulu olduğunuz şeylere odaklanabilirsiniz.

 

3| Daha azını yapın


Bu kulağa verimsizlik gibi gelse de üretkenlik söz konusu olduğunda doğru olandır. Aslında, 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, haftalık uzun saatler çalışmanın yanı sıra günlük bile uzun saatler çalışmanın beraberinde yüksek verimlilik getireceği söylenemez. Haftada 50 saatten fazla çalıştıktan sonra her saat başına verimlilik düşmektedir. Ancak 55 saat sonra verimlilik o kadar çok düşer ki çalışmaya devam etmek artık anlamsızdır.


Diğer bazı araştırmalara göre de, çok fazla çalışmanın inme, kalp hastalığı, diyabet ve zihinsel sağlık sorunları gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bunun en basit nedeni, insan vücudu ve zihninin tam gaz sekiz saat veya haftalık 50 saatlik çalışma süresine göre tasarlanmış olmasıdır. Sirkadiyen ritimlerimiz sayesinde dinlenmemiz ve şarj olmamız için zamana ihtiyacımız vardır.


Ama gerçekten nasıl daha azını yapabilirsiniz?

Harika bir başlangıç noktası olarak, burada dile getirdiklerimizi yapın: Yalnızca önceliklerinize odaklanın ve diğer her şeyi programınızdan çıkarın. Ne için odaklanmanız gerektiğini belirledikten sonra, dikkatinizin yüzde 100'ünü ona verdiğinizden emin olun. Ve bu ayrıca bir çok işi aynı anda yapmak anlamında da değildir. Dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırın, işlerinizi bir sıraya koyarak arada bir ara vererek gün boyunca 90 dakikalık bloklar halinde çalışın.


Sonuncu ama bir o kadar önemli olarak, daha stratejik durumlarda “evet” deyin. Örneğin, takviminizi gelecek haftaya rezerve ettiyseniz, müsaitlik kazanana kadar başka bir iş yapmayın veya gelecek davet ve teklifleri kabul etmeyin. Bu şekilde takviminiz, önceliklerinize odaklanmanıza ve tutkulu olduğunuz spontane gelişen fırsatlara yer açmanıza olanak tanımayan daha az önemli öğelerle dolmaz.

 

4| Güne nasıl başlayıp bitirdiğinize dikkat edin


Güne nasıl başlayıp, günü nasıl bittirdiğiniz verimliliğiniz üzerinde büyük bir rol oynar. Mesela, aşırı uyursanız gününüzün nasıl olacağını bir hayal edin. Yataktan kalktıktan sonra günün geri kalanında sanki kendinizi “uyku modunda” gibi hissedersiniz. Ya da bir proje üzerinde çalışırken normal uyku düzeninizi aksattığınız günleri bir düşünün. Ertesi gün bitkin bir şekilde uyanır ve duş alırsınız kendinize gelebilmek için.


Bunun yerine, sizi başarıya hazırlayacak bir akşam rutini oluşturun. Bu, ertesi günü planlamak, geçirdiğiniz günü yansıtmak, kıyafetlerinizi seçmek ve yemeklerinizi hazırlamaktır. Ayrıca ailenizle kaliteli zaman geçirmeli ve okuma gibi bir takım faaliyetler ile işlerinizin yoğunluğundan sıyrılma şansı verebilecek ve aynı zamanda rahatlamanızı sağlayabilecek bir şeyler yapın.


Sabaha gelince, hemen gününüze atlamayın. Hedeflerinizi, önceliklerinizi ve takviminizi günlük bir iş rutini gibi gözden geçirerek birkaç dakika ayırın kendinize, ki böylece dikkatinizin ve odaklanmanızın nerede olması gerektiğini bilirsiniz, zira bunlar da sizi heyecanlandırabilir ve size ilham olabilir. Bu işe yaramazsa, Benjamin Franklin’in de sorduğu gibi “Bugün neyi iyi yapacağım?” sorusunu sorarak günlük işlerinizi basitleştirebilirsiniz.


Verimliliğinizi en üst düzeye çıkarmak, en başarılı insanların ustalaştığı bir beceridir. Dikkatinizi, enerjinizi ve zamanınızı nerede harcamak istediğinizi bildiğiniz sürece bu mümkündür. Bu bilgi sizi sınırlar belirleme konusunda güçlendirecek, böylece de kendinizi bunaltmayacak ya da aşırı boşvermiş hissetmeyeceksiniz, ki böylece tam olarak sizin için ne önemli ise, onu yapıyor olacaksınız.


Bu makalenin orijinali daha önce Forbes’te yayınlanmıştır.


Recent Posts

See All

Comentários

Avaliado com 0 de 5 estrelas.
Ainda sem avaliações

Adicione uma avaliação
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page