Warren Buffett, dünyanın en zengin ve en başarılı yatırımcılarından biri olarak tanınıyor. 1930 yılında ABD'nin Nebraska eyaletinde doğan Buffett, çocukluk yıllarından itibaren para kazanma ve yatırım yapma konusunda büyük bir yetenek gösterdi. Babası Howard Buffett, borsa simsarı ve kongre üyesiydi. Anne tarafından İspanyol kökenli olan Buffett, altı yaşında büyükbabasının bakkalından aldığı Coca-Cola şişelerini karlı bir şekilde satarak iş hayatına atıldı. 11 yaşında ise babasıyla gittiği New York gezisinde New York Borsası'nı ziyaret etti ve hayatını değiştiren kararı verdi: Borsacı olacaktı.
Buffett, ilk hisse senedi alımını da 11 yaşında yaptı. Cities Service Preferred adlı şirketin üç hissesini 38 dolardan satın aldı. Hisselerin değeri kısa sürede düştü ancak Buffett sabırla bekledi ve hisseler 40 dolara çıkınca sattı.
Ancak daha sonra hisselerin 200 dolara kadar yükseldiğini görünce, iyi şirketlere uzun vadeli yatırım yapmanın önemini kavradı.
Buffett'in yatırım felsefesi, uzun vadeli düşünmek, değeri anlamak ve riskleri iyi değerlendirmek üzerine kurulu. "Değer Yatırımı" olarak adlandırılan bu strateji, ona büyük başarılar getirdi.
Buffett, lise yıllarında gazete dağıtıcılığı, golf topu toplayıcılığı, damga koleksiyonculuğu gibi işlerle uğraştı ve biriktirdiği parayla bir çamaşırhane makinesi satın aldı. Bu makineyi kiraya vererek pasif gelir elde etti. Liseden mezun olduğunda üniversiteye gitmeyi düşünmeyen Buffett, babasının ısrarıyla Pennsylvania Üniversitesi'ne bağlı Wharton Business School'a girdi. Burada iki yıl okuduktan sonra Nebraska Üniversitesi'ne geçti ve üç yıl içinde lisans derecesini aldı.
Buffett, Harvard Business School'a başvurdu ancak çok genç olduğu için reddedildi. Bunun üzerine Columbia Business School'a girdi ve ünlü yatırım uzmanı Benjamin Graham'ın öğrencisi oldu. Graham'ın değer yatırımı felsefesinden büyük etkilenen Buffett, 1951 yılında yüksek lisans derecesini aldıktan sonra Graham'ın yanında çalışmak istedi ancak Graham bunu kabul etmedi.
Buffett, bir süre babasının aracılık şirketinde çalıştıktan sonra Graham'ın yanında iş bulmayı başardı. Graham'ın emekli olmasıyla birlikte Buffett da işten ayrıldı ve Omaha'ya döndü. Burada kendi aracılık şirketini kurdu ve başarılı yatırım hamleleriyle servetini arttırdı. 1956 yılında ise ilk ortaklık fonunu kurdu ve yönetti.
1962 yılında Berkshire Hathaway adlı tekstil şirketinin hisselerine ilgi duyan Buffett, kademeli olarak şirkette çoğunluk hissesine sahip oldu ve şirketin yönetimine geçti. Şirketi tekstil sektöründen çıkaran Buffett, sigorta, bankacılık, enerji, demiryolu, havacılık, medya gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketlere yatırım yaparak Berkshire Hathaway'i küresel bir holding haline getirdi.
Buffett, yaptığı akıllıca yatırım kararlarıyla zamanla milyarlarca dolarlık bir servete ulaştı. Forbes dergisinin 2023 verilerine göre 104 milyar dolarlık net servetiyle dünyanın en zengin beşinci kişisi oldu. Buffett, yatırım başarısının bir sonucu olarak "Omaha Kahini" lakabıyla anıldı.
Buffett, sadece zenginliğiyle değil, hayırseverliğiyle de tanınıyor. 2006 yılında servetinin yüzde 85'ini Bill ve Melinda Gates Vakfı'na bağışlayacağını açıkladı. Bu, ABD tarihinde yapılmış en büyük bağış olarak kayıtlara geçti. Buffett, ayrıca Bill Gates ile birlikte The Giving Pledge adlı bir kampanya başlattı ve milyarderlerden servetlerinin en az yarısını hayır işlerine bağışlamalarını istedi.
Buffett, 1952 yılında Susan Thompson ile evlendi ve üç çocuk sahibi oldu. Susan, 1977 yılında Buffett'tan ayrıldı ancak resmi olarak boşanmadı. Susan, 2004 yılında ölene kadar Buffett'ın arkadaşı olarak kaldı. Buffett, 2006 yılında Susan'ın arkadaşı olan Astrid Menks ile evlendi.
Buffett, mütevazı bir yaşam sürüyor. 1958 yılında 31 bin dolara satın aldığı Omaha'daki evinde hâlâ yaşıyor. Lüks arabalara ve uçaklara ilgi duymuyor. Günlük harcamalarını minimumda tutuyor. Fast food ve kola gibi basit yiyecekleri tercih ediyor. Kitap okumayı, briç oynamayı ve ukulele çalmayı seviyor.
Warren Buffett, hem yatırım dünyasında hem de hayır işlerinde büyük bir etki yaratmış bir isimdir. Kendi başarı hikayesi, sabır, disiplin ve değer odaklı yatırımın gücünü vurgular. Onun hikayesi, finans dünyasının en ilham verici örneklerinden biridir.
Warren Buffett'in 10/10/10 Metodu Nedir?
Warren Buffett'in 10/10/10 metodu, bir karar verme yaklaşımını ifade eder. Bu yöntem, bir karar vermeden önce sorunun uzun vadeli sonuçlarını ve kısa vadeli sonuçlarını dikkate almayı amaçlar. İşte bu metodu kullanarak nasıl kararlar alabileceğinizi gösteren basit bir açıklama:
10 Dakika: İlk olarak, karar vermeden önce 10 dakika boyunca sakin bir şekilde düşünün. Bu süre zarfında, kararınızın ne olduğunu ve nasıl bir etki yaratacağını düşünün.
10 Ay: Daha sonra, kararınızın 10 ay boyunca hayatınızı nasıl etkileyeceğini göz önünde bulundurun. Uzun vadeli sonuçları değerlendirin. Bu kararın gelecekteki sonuçlarına odaklanmak, düşünce sürecinizi genişletmenize yardımcı olacaktır.
10 Yıl: Son olarak, kararınızın 10 yıl boyunca hayatınızı nasıl etkileyebileceğini düşünün. Bu, kararınızın uzun vadeli sürdürülebilirlik ve başarı açısından ne tür etkiler yaratabileceğini anlamanıza yardımcı olacaktır.
Bu metodun amacı, anlık duygusal tepkilerden kaçınarak, daha iyi düşünülmüş ve uzun vadeli hedeflerinize uygun kararlar almaktır. Warren Buffett, yatırım ve iş dünyasındaki kararlarını bu tür bir düşünce süreciyle yönlendirdiği bilinir ve bu nedenle 10/10/10 metodu, başarılı bir yatırımcının düşünce tarzını yansıtır.
Kaynaklar:
コメント