Her gün, her biri ayrı bir hayata dönüşebilen birçok küçük şeyi yapabilir ve hayatınızı sıradanlıktan kurtarabilirsiniz…
Gece yatağa girdiğinizde, ertesi sabahı iple çekiyor musunuz? Yeni güne heyecanla uyanıyor musunuz? Bekleyemeyeceğiniz kadar sizi heyecanlandıran bir şeyler var mı hayatınızda?
Son üç yıl boyunca kendime bu soruları birçok gece ve bir çok kez sordum. Ve genellikle de, heyecanlanacak pek bir şey olmadı hayatımda. Geçen günler o kadar da özel değildi; öncekiler gibiydi ve sıradandı yani.
Yeni başladığınız işteki ilk gününüz gibi özel günlerinizin, kız arkadaşınız ya da erkek arkadaşınızla geçireceğiniz ilk tatilinizin, diplomanızı aldığınız o çok özel günün, ya da büyük bir anlaşma imza attığınız o büyük gününün aksine sıradan günlerdi geçip giden günlerim…
Bu tür günlerin hepsi hoş ve güzeldir. Ama hayatınızın çoğu günü hep aynıdır. “Geriye bakıyorsunuz ve zaman karışıyor gibi geliyor.” hissini biliyor musunuz. Yani günlerinizi birbirinden ayıramama hissini.
Bence bu histe büyük bir tehlike var. Zira bir sonraki adımda, haftaları birbirinden ayıramamak da var, ki her gününü aynı olması durumda, olacak olan da budur. Ve bir süre sonra, birçok şeyi fark etmeyi de bırakabilirsiniz.
Ve sonrasında, yıllar birbiriyle karışmaya başlar. Ve birdenbire, 80 yaşındasınız ve bir sandalyede oturuyorsunuz ve diyorsunuz ki:
“Hayatıma ne oldu? Bütün zamanım nereye gitti?”
Bence birçok insan hayatın değerini hafife alıyor. Bunu yıllarca ben de yaptım. Geriye dönüp üniversitede geçirdiğim yıllara baktığımda harika zamanlar geçirdiğimi düşünüyorum. Ama o yıllardan çok bir şey hatırlayamıyorum. Bu büyük bir sorun bence.
“Üniversite harikaydı.” diyorum, ama sanki bu yıllar bir hafta kadar sürdü. Ama gerçek şu ki geçen koskoca altı yılda iki ayrı üniversite derecesi tamamladım. Altı yıl! Bu uzun bir süre değil mi?
Ama sadece çok dışarı çıktığımı, bira içtiğimi, eğlendiğimi ve arkadaşlarımla bir sürü relaks şeyler yaptığımı hatırlıyorum. Hep aynı şeyleri yani.
Üniversiteden ayrıldıktan sonra çok çalıştım ve çok seyahat ettim. Yine, geriye baktığımda, zaman gerçekten çok hızlı ilerliyordu.
Bunun neden olduğu hakkında çok düşündüm. Sanırım 2000 yıl önce yaşayan Stoacı filozof Seneca’nın buna iyi bir cevabı var:
“Yaşamak için hemen yola koyulun ve yaşadığınız her günü sanki ayrı bir hayat olarak varsayın.”
Sorun şu ki, her günü ayrı bir hayat olarak göremiyoruz yada görmüyoruz. Uyanıyoruz, kahve yada çay içiyoruz, ailemizle vakit geçiriyoruz, işe gidiyoruz, para kazanıyoruz, bakkala gidiyoruz, içecek alıyoruz, Netflix izliyoruz ve günün sonunda yatağa gidiyoruz… Veya sizin rutininiz her neyse, hep aynı şeyler yani…
Ertesi gün yeniden uyanıyoruz ve ayni şeyleri aynen tekrarlıyoruz…
“Çeşitlilik yaşamın çeşnisidir” atasözünü biliyor musunuz? Yapabileceğinizden eminim, ama hayatınızı neden renklendirmiyorsunuz?
Hayatınızın her günü, aynı yemeği yer misiniz? Kimse bunu yapmaz. Siz de yapmazsınız değil mi? Şöyle düşünün: bir gün biraz İtalyan mutfağından, sonra biraz Çin mutfağından, belki biraz Hint mutfağından, her neyse, biraz yiyebilirsiniz yada aynı yemeğin içindeki otları veya baharatları değiştirebilirsiniz.
Öyleyse neden böyle yaşamıyorsunuz?
Komik olan şey, çeşitliliğin basit olmasıdır. İşte sizin için başka bir klişe söz; hayattaki en iyi şeyler ücretsizdir.
Her gün zevk almak istediğiniz bir şey seçin. Bir gün yağmurun, diğer gün gün-batımının, denizde yüzen gemilerin, uçuşan martıların yada çay ve simidin tadını çıkarabilirsiniz mesela.
Ya da ertesi gün en sevdiğiniz kahvaltıyı yapmaya ne dersiniz? Ya da başka bir mutfak kültüründen yepyeni bir kahvaltı çeşidine ne dersiniz? Sana sadece küçük fikirler öneriyorum. Çeşitliliğin büyük olması gerekmiyor.
Bugünlerde, zamanın artık birbirine karışmamasına seviniyorum. Her günü ayrı bir hayat olarak görüyorum. Ve her gün farklı bir insanım. Bir önceki günden biraz daha güçlü, eğitimli ve farklıyım artık.
Hayatınız konusunda heyecanlanın. Yeni beceriler; diller, kültürler öğrenin. Güçlü bir vücuda sahip olun; vücut geliştirin. Küçük şeyleri değiştirin. Tüm bu küçük şeyler hayatınızı uzun ve ilginç kılacak emin olun.
Hayattan zevk almak istiyorsanız, bunları gerçekleştirmelisiniz. İyi bir hayat ayağınıza gelmez. Çoğu insan böyle olduğunu düşünüyor ve “Hayatım neden berbat?” diye soruyor. Eğer iyi bir yaşam istiyorsanız, bunu gerçeğe dönüştürmelisiniz. Ve bunu kimse sizin için yapmayacaktır.
Yatakta uzanıyorken şunu kendinize sorun: Yarın için heyecanlı mıyım?
Cevabınız üst üste bir kaç gün, hayır (no) ise, bu konuda bir şeyler yapma zamanı gelmiş demektir
Cevabınız belki (maybe) ise yarın tekrar bu soruyu sorun kendinize, belki boktan bir gün geçirmiş olabilirsiniz.
Cevabınız evet (yes) ise de, yüzünüzde bir gülümseme ile uykuya dalıp, sabah yatağınızdan sıçrayarak uyanabilirsiniz.
Değişim iyidir, ama aynı zamanda pratik olmayı gerektirir. Sorumluluklarınız, sorunlarınız, ilgilenecek çevreniz, ödenecek faturalar vb. şeyler var hayatınızda. Yani hayatınız şu an berbatsa, bunun üzerine bir uçağa atlayıp Maldivlere gidemezsiniz değil mi?
Ama her gün her biri ayrı bir hayata dönüşebilen birçok küçük şeyi yapabilir ve hayatınızı sıradanlıktan kurtarabilirsiniz…
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz :) ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…
Not: Bu makale 03.04.2020 tarihinde Medium sitesinde yayınlandı.
Comentários