top of page

Blog Posts

Writer's pictureHüseyin GÜZEL

Yenilenebilir Enerjinin Yol Haritası: Yolculuk (#1)

Zorluklar, fırsatlar, geliştiriciler ve üst seviye teknolojiler; artık bu yolu daha da güzel aydınlatıyorlar… İlk sanayi devriminin 18. yüzyıl İngiltere’sinde başladığından beri insanlar, sürekli bir şekilde büyüyen nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli kaynaklardan güç elde etmişlerdir.


Yenilenebilir Enerjinin Yol Haritası

Bu enerji kaynaklarından güç üreten teknolojiler, genellikle uzun vadeli sonuçları ve olumsuz etkileri pek önemsenmeden kullanıldılar ve yıllar içinde de bu doğrultuda gelişim gösterdiler.


Günümüzde ise, daha temiz, daha sürdürülebilir enerji kaynakları ile üretim ve depolama sistemleri daha önemli hale geldi.


Enerjiye olan talep, artık çoğu sektörün temel ihtiyacıdır. Üretim sanayi en büyük enerji tüketicisi olsa da, ulaştırma, konut ve ticari sektörler de önemli miktarda enerji tüketmektedir. Gelecekte, küresel enerji talebinin sektör veya bölgeye göre değişmesi muhtemel olmakla birlikte, üst seviye teknolojilerin benimsenmesiyle birlikte yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor.


Modern üretim, artık robotlar, montaj hatları, akıllı tedarik zincirleri ve hızlandırılmış teslimatla ilgilidir. Modern üretim, başımızın üstündeki çatı, çalışmak için sürdüğünüz araçlar, otomobiller ve tüm gün gözlerimizi ayıramadığımız bilgisayar ekranları ile de ilgilidir. Enerji olmadan, robotlar hareketsiz kalır, montaj hatları durur, tedarik zinciri kesintiye uğrar ve her şey buraya kadardır ve nokta.


Tabii ki, kar marjlarının zaten çok düşük olduğu işletmeler için, enerji maliyeti çok daha önemli bir kalemdir. Küresel bakış açısıyla, daha temiz enerjinin daha iyi olduğunu da hepimiz biliyoruz. Temiz enerji, geçmişte bizim tarafımızdan gereken ilgiyi görmedi, fakat bu artık hızla değişiyor. Ve çok az insan, enerji sektörünün son yirmi yılda ne kadar hızlı geliştiğini tahmin edebilir.


Bu yazı dizisinde nerede olduğumuzu, ucuz ve temiz enerjinin beklenenden daha hızlı nasıl geliştiğini ortaya koyan inanılmaz gelişmelere genel bir üstel bakış gerçekleştireceğiz. Sonrasında, mucitlerin, bilim adamlarının ve girişimcilerin şu anda üzerinde çalıştıkları rüzgar, güneş ve depolama alanındaki en cazip gelecek nesil yeniliklerinden bazılarını da sizlerle paylaşacağız.


Bu yeniliklerden bazılarının beraberinde getirdiği ve üstesinden gelinmesi gereken çeşitli sorunları söz konusu iken, diğerleri ise zaten hazır ve sorunsuz bir şekilde çalışır durumdadır. Ancak, hepsi aynı bitiş çizgisine doğru ilerliyor ki yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynağından oluşan bir dünya; insanların, toplumların ve kazancın gelişebileceği bir dünyaya doğru evriliyor.


 

Singularity Üniversitesi’nden Ramez Naam’ın, üretim endüstrisi ile ilgili olarak enerjinin geleceğini ele aldığı röportajı izleyebilirsiniz:


Yenilenebilir Enerjiye Yolculuk

Yenilenebilir enerjiden bahsederken, harcadığımız enerji miktarının kullanılmayan enerji miktarına kıyasla denizdeki bir damla misali olduğuna dikkat çekmemiz gerekir.

Singularity Üniversitesinden Enerji ve Çevre Sistemleri Başkanı Ramez Naam’ına göre:

“Dünya şu anda yaklaşık 14 kilometreküp petrol veya petrol eşdeğeri, gaz ve kömür kullanıyor. Ancak, bu, füzyon reaktörü tarafından 8.3 ışık-dakika sürede üretilen sürdürülebilir enerji miktarına kıyasla devede cüce kalmaktadır.”

13 yılını Microsoft’ta Makine Öğrenimi (ML), Yapay Zeka (AI) ve büyük ölçekli sistemler üzerinde çalışarak geçiren ve bilim kurgu serisinin arkasındaki yazar Nexus Trilogy olarak da bilinen Ramez Naam, yenilenebilir enerjinin gücüne inanan insanların başında gelir. Nerede olduğumuza, nereye gittiğimize ve daha fazla yenilenebilir enerjinin keşfedilme potansiyeli bulunduğuna dair büyük resmi görebilmemiz için yeterince araştırdı, yazdı ve konuştu.


Sübvansiyonsuz Temiz Enerjinin Habercileri


Ramez Naam, güneş enerjisinden elde edilen elektrik üretim kapasitesinin 2004 yılından bu yana katlanarak arttığını ifade ediyor. Son 20 yılda yıllık ortalama % 35 ila % 40 bir büyüme söz konusu ve güneş enerji maliyetleri de beklenenin aksine giderek daha da düştüğü görülüyor. Yakın zamanda, Naam’a göre, güneş enerjisi pazarında önemli bir eşiği de aşacağız ve dünyanın en güneşli bölgelerinde, şüphesiz güneş enerjisi en ucuz enerji formuna dönüşecek.


ABD genelinde, kilowatt saat başına maliyeti yaklaşık 5 veya 6 kuruş sent (kWh) olarak en ucuz enerji kaynağı doğal gazdır.California, Palo Alto’da 2016 yılının sonlarında yapılan güneş enerjisi anlaşmasında elektrik maliyeti kWh başına 3,6 kuruş sent olarak belirlendi.2017 yılında, güneş enerjisinin,Hindistan’ın kömür yakan termik santrallerinin gücünden daha ucuz olduğu bildirildi.Dubai de ise güneş enerji maliyeti rekor seviyede kWh başına 2,99 kuruş senttir.


Şili’de Ağustos 2016'da, kazanan güneş enerjisi tekliflerinden kWh başına 2.9 sentten daha düşük olan bir düzine ihale gerçekleştirildi. Bu şimdiye kadar güneş enerjisi için belirlenen sadece en ucuz fiyat teklifi değil, ayrıca, Naam’a göre, Dünya tarihinde bugüne kadar elektrik üretimi için herhangi bir teknolojinin kullanımı açısından da en ucuz anlaşmadır.


Bu ihaleler yaklaşık bir ay sürdü, Eylül 2016'ya kadar, sonrasında Abu Dabi’de kWh başına 2,4 kuruş sent olan bir anlaşma daha imzalandı ki bu ABD doğal gaz fiyatlarının yarısından az ve Orta Doğu ya da Afrika’daki doğal gaz maliyetlerinden bile daha düşüktür.


Naam, “Ve alışılmadık derecede agresif bir teklif sunan sadece tek bir şirket yoktu” dedi ve “Bu ihalede üç kuruştan daha az teklif veren dört şirket vardı.” diye de ekledi.


Tabii ki, buradaki önemli nokta, bu fiyatların, güneş ışığının bol olduğu yerler için, yani aşırı derecede bölgesel koşulların uygun olduğu yerler için nihai bir çözümdür. Bu nedenle, güneş enerjisi henüz her yer için hala nihai bir çözüm değildir.

Enerji çeşitliliğini desteklemek açısından giderek üretim kapasitesi artırılabilir, fakat henüz sadece dünyanın en güneşli bölgeleri için en ekonomik seçenek olabilir.

Düğüm Noktasını Çözmek

Depolama seçenekleri ve piller yenilenebilir enerjiye tam olarak geçiş yapmanın anahtarı niteliğindedir ve bunlar genellikle düğüm noktası olarak tanımlanır.

Güneş, güneşli yerlerde bile günün her saatinde istenen düzeyde değildir. Bu yüzden düşük seviye güneşlenme veya gece saatlerinde enerji kullanımı açısından, pillerin güneş enerjisini depolaması hayati öneme sahiptir. Ancak, piller beklediğinizden daha hızlı bir şekilde gelişim gösteriyor.

“15 yıllık bir zaman diliminde, lityum iyon pillerin enerji kapasitesi üç katına çıkmış ve saklayabileceğiniz enerji birim maliyeti de 10 kat azalmıştır.” Ramez Naam

Sübvansiyonlar ve yönetmelikler yenilenebilir enerjide önemli bir rol oynadı ve oynamaya devam ediyor, ancak inovasyonları ve faydaları zorlayacak elverişsiz ve kısıtlayıcı durumlar da söz konusudur.


Elektrikli arabalar; şu anda pazarın küçük bir bölümünü oluşturuyor ve hızla büyüyor. Peki neden?


% 90 oranında içten yanmalı motorlu arabalara kıyasla daha az hareketli parçaya sahipler, daha iyi bir sürüş deneyimi sunuyorlar ve yakında zamanda içten yanmalı motorlu arabalarla rekabet edebilecek düzeye gelecekler.


Birçoğumuz, temiz enerjinin en pahalı enerji olacağını düşünüyordu ve kirliliği azaltmak gibi ahlaki nedenlerden dolayı da bu yönde ilerlememiz gerektiğini varsayıyordu. Ancak Naam’a göre, yenilenebilir enerji sadece politikanın bunu belirlemesinden dolayı değil, teknolojinin de giderek azalan maliyet ile birlikte yeniliğin, en ucuz seçenek olmasını sağlayacağı için bu ilerlemenin süreceğidir.

Rüzgar, Güneş ve Enerji Depolamadaki Yenilikçi Gelişmeler

2016 yılında, dünyadaki enerjinin % 80'i fosil yakıtlardan karşılanıyordu, ancak artık yenilenebilir enerji çağındayız. Fosil yakıtlardan elde edilen enerji yüzdesinin, güneş, rüzgâr ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru evrilen iddialı hedeflerin benimsemesiyle birlikte düşmesi bekleniyor.


Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2016 yılı yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin orta vadeli tahmini, 2021'de, dünyadaki küresel enerji kapasitesi artışının % 60'ının yenilenebilir kaynaklardan geleceğini öngörüyor.Avrupa Birliği, yenilenebilir kaynaklardan, 2020 yılına kadar enerjisinin % 20'sini ve 2030'a kadar da % 27'sini elde etmeyi hedeflemektedir (şu anda ise % 17 düzeyindedir).Benzer şekilde, Çin 2030 yılına kadar % 20 yenilenebilir enerji hedefi belirlemiştir.

Bu hedefleri mevcut teknoloji ile karşılamak mümkün olsa da, bu öyle kolay ve de yenilenebilir enerji kadar ucuz olamaz.


Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın, ekonomik bir gerçeklik haline dönüşmesi için, üretim, iletim ve enerji depolama teknolojilerimiz daha da iyileştirilmeli ve geliştirilmelidir.

Tüm dünyadaki geliştiricilerin bunu yapmak için nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorsanız yazı dizimizi okumaya devam ediniz…


Yenilenebilir Enerjinin Yol haritasıyla bir sonraki yolculukta görüşmek dileğiyle, hoşça kalın :)


85 views0 comments

Kommentarer

Gitt 0 av 5 stjerner.
Ingen vurderinger ennå

Legg til en vurdering
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page