Bunlar benim tartışılmaz alışkanlıklarım. Nasıl hissettiğime gelince büyük fark yaratan şeyler…
Son yıllara göre daha fazla sosyal ve finansal baskı var gibi görünüyor. Kazanmak, sosyal normlara uymak vb. için daha fazla baskı hissediyoruz üzerimizde.
Bu tür bir baskı ile sağlıklı kalmak elbette zor. Hayat yoğun ve bir koşturmaca içinde geçtiğinde, genellikle sağlığımızı feda ederiz. Ama bu büyük bir hata.
Sağlığınızı görmezden geldiğiniz an, genel refahınız HIZLA bozulur.
Geçen yıl, daha az çalışmama neden olan ciddi mide problemlerim oldu. Ayrıca daha az enerjim vardı ve pek odaklanamadım ve bu korkunç bir duyguydu açıkçası. Yüzde yüz hissetmesem de çöküşten çıkmam gerektiğinin farkındaydım.
Bir süre sorunlarla uğraştıktan sonra zihnimi değiştirmeye karar verdim. Acıyı olduğu gibi kabul etmek yerine, acılarımla ve sıkıntılarımla baş ederek çalışmaya karar verdim.
Zihnimi değiştirmem için bana ilham veren kişi Can’t Hurt Me kitabının yazarı David Goggins’tir. Kitabında, depresif, kilolu bir genç adam olarak nasıl biri olduğunu anlatıyor. Ve kendini nasıl bir ultramaraton koşucusuna dönüştürdüğünü…
Kitabında en sevdiğim şey, onun “geçmişini bırakan” biri olmasıydı. Özel yetenekleri yoktu. Yine de hayatından bir ders çıkarmıştı. Kitaptan özellikle şu alıntıyı beğendim.
“Acı, zihinde hem en yüksek performansa hem de güzel sessizliğe giden gizli bir kapının kilidini açar.”
Bazen yolda kalmak için biraz zorlamaya ihtiyacımız var. Motive kalmak için yani. Ve doğru olanı yapmaya devam etmek için.
Bu yazıda sizinle en iyi 3 sağlıklı alışkanlığımı paylaşacağım. Bu alışkanlıklar sağlıklı, üretken ve pozitif kalmama yardımcı oldu.
1| Diyetinizi basitleştirmek
Açık bir diyet yapmıyorsanız, abur cubur yemeye meyilliyizdir her zaman. Elimize ne geçerse yiyoruz. Hayatınız yoğun ve telaş içinde olduğunda, her gece dışarı çıkmak daha olasıdır.
Ancak sağlıksız yiyecekler yediğinizde kendinizi de kötü hissedersiniz.
Pek çok insan, bir diyetle yaşamanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiğini varsayar. Bu doğru değil ama.
Diyetinizi büyük ölçüde basitleştirerek çok fazla zaman kazanabilirsiniz. Örneğin ünlü spor yorumcusu Skip Bayless ile her gün aynı şeyleri yiyebilirsiniz.
Aşağıdaki videoda 10 yılı aşkın süredir her gün nasıl tavuk ve brokoli yediğini anlatıyor.
Her şeyi basit ve kolay tutarak başladı. O sırada, ESPN ile çalışırken Connecticut eyaletinde bir Rezidansın odasında yaşıyordu. Karısıyla birlikte olmak için her hafta sonu Connecticut’tan New York’a seyahat etmesi gerekiyordu. Daha sonra iş günlerinde otel odasında yaşamak için geri dönüyordu.
Bu oldukça yoğun bir hayat açıkçası. Ve yemek için doğru yemeği seçmek için zar zor zamanı vardı. Ama sağlığını korumak zorunda olduğunu da biliyordu. Bu yüzden yakındaki bir Çin restoranından büyük miktarda brokoli ve tavuk sipariş etti.
Ve büyük siparişini aldıktan sonra:
Yiyecekleri porsiyonladı.
Buzdolabında sakladı.
Ve bir yemeğe ihtiyacı olduğunda, sadece bir paket porsiyon yiyecek alır.
Mikrodalgada ısıtır
Ve sadece birkaç dakika içinde sağlıklı bir yemek yedi.
Hayatı çok daha basit hale getirdi bu sayede. Ayrıca, kendiniz açısından iyi olacağını düşündüğünüz yiyecekleri yerseniz de sağlıklıdır.
Zira her gün aynı şeyleri yemiyorum. Ama aylardır aynı kahvaltı ve öğle yemeğini yiyorum: Sabahları omlet, biraz ekmek ve meyve. Öğle yemeği için yulaf ezmesi. Atıştırmalık olarak biraz fındık ve hurma…
Gün içinde yediklerim bu kadar. Akşam yemeğimi çeşitlendiriyorum. Ama en azından gün içinde ne yediğimi düşünmek zorunda değilim.
Gerçekten bu restorana mı yoksa şu restorana mı gideceğinizi tartışarak analiz felci içinde sıkışıp kalmanıza gerek yok. Ya da öğle yemeği için pizza veya salata sipariş etmeniz gerekiyorsa. Sadece aynı şeyi yiyebildiğin kadar ye. Basit tut.
2| Günlük antrenmanlarınızı planlamak
Yoğun bir hayat yaşarken antrenmanınızı nasıl sürdürüyorsunuz? Buna ne dersiniz: Antrenmanınızı her gün aynı saatte planlayın.
Bir başka eski SEAL, Jocko Willink, sabah 4'te uyanması ve kahvaltıdan önce çalışmasıyla ünlüdür. Ama sen ve ben bunu sabah yapmak zorunda değiliz. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmaya devam etmenize gerek yok.
Sabah insanı değilim ve alarmsız uyanma eğilimindeyim. Son birkaç aydır her gün saat 4'te çalışıyorum. Benim için işe yarıyor çünkü o gün için en önemli görevlerimi tamamladım. Ve işim bittiğinde, akşam yemeği hazırlamaya başlayabilirim.
Bunlar benim tartışılmaz alışkanlıklarım. Nasıl hissettiğime gelince büyük fark yaratan şeyler.
Gününüz ne kadar yoğun olursa olsun, her zaman 30 dakikalık bir egzersiz seansı için zaman ayırabilirsiniz. Hiçbir mazeret yok.
İnsanlar bazen kendilerini yanlış şekilde motive ederler. Bu yüzden motive olmakta zorlanırlar.
Bunun yerine, deneyebilecekleriniz burada. Egzersiz yapma zamanı geldiğinde kendinize şunu söyleyin:
“Sadece 30 dakika çalışacağım”
Koşmak istemiyor musun? Koşu kıyafetlerinizi giyin ve yürüyüşe çıkın. Genellikle daha iyi hissedecek ve devam etmemek için daha fazla güçlük çekeceksiniz. Böylece devam edeceksin.
Spor salonuna gitmek veya ev egzersizlerinizi yapmakla aynı şey. Tüm vücut antremanı veya koşu gibi küçük bir şey yapın. Ve hemen yapmaya başlayın. Önemli olan, her gün bir çeşit egzersiz yapmanızdır.
3| Canınızın istemediği şeyler yapmak
Bu benim en büyük zayıflığımdı. Fiziksel veya duygusal bir aksiliğin ilk belirtisinde, genellikle egzersiz yapmak, günlük tutmak, meditasyon yapmak gibi önemli şeyleri yapmayı bırakırdım.
Ama hepimizin bildiği gibi, tutarlılık hayattaki en önemli şeylerden biridir. Bir kariyer inşa etmek veya sağlıklı ilişkiler kurmak istiyorsak, tutarlı olmamız gerekir. Bir gün mutlu ve heyecanlı olup ertesi gün aşağıda olamayız.
Yürütmemiz gerekiyor — her gün ve her gün…
Bunun da bir alışkanlık olduğuna inanıyorum. Ve bu edindiğim en zor alışkanlık. Dürüst olmalıyım: Asla tutarlı bir insan olmadım. Birçokları gibi benim de salıncaklarım vardı. Birkaç ay motive olabilirim ve daha sonra beni aşağı doğru bir sarmala gönderen küçük bir aksilikle başa çıkabilirdim.
Her ne kadar hoşuma gitmese de bir şeyler yapma alışkanlığı kazanarak bunu aştım. Bunun nedeni, hayatın çoğu zaman berbat ve neredeyse her zaman zor olmasıdır. Bunu özümüzde kabul etmeliyiz.
Bunu yaptığımızda, istemediğiniz şeyleri yapmak daha kolay hale geliyor. İrritabl bağırsak Sendromum (IBS) ile uğraştığımda, koşmak veya yürümek içimden gelmiyor. Ama kendimi bunu yapmaya zorluyorum ve sonrasında daha iyi hissediyorum. Zamanın %100'ü.
Bugün canınız istemiyorsa bile bir antrenman yapın. 10 dakika olabilir. Hiç yoktan iyidir.
Önemli olan yapmak istemediğin bir şeyi yapmış olman. Bunu sürekli yaptığınızda, tutarlı bir insan olursunuz.
Ve bugünün dünyasında, bu altından daha değerli.
Comments