top of page

Blog Posts

Yüksek Hızlı Tren Katener Sistemlerinin Çakışma Analizi

Yüksek Hızlı Tren (YHT) sistemleri, modern ulaşımın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu sistemlerin güvenli ve verimli çalışması, katener sistemlerinin (enerji iletim hatları) doğru tasarımı ve işletilmesi ile doğrudan ilişkilidir. Katener sistemlerinde meydana gelebilecek çakışmalar, ciddi güvenlik riskleri oluşturabilir ve tren seferlerinin aksamasına neden olabilir. Bu nedenle, çakışma analizleri, YHT projelerinin kritik bir aşamasını oluşturur.


Katener Sistemlerinde üstten temas sistemi örtüşmeleri, güvenilir akım toplamayı sağlamak için en kritik unsurlardan biridir. Tüm ilgili giriş parametrelerini (katener özellikleri, iklimsel faktörler, rüzgar yer değiştirme sınırları ve daha fazlası) ve tasarım parametrelerinin uygun seçimini göz önünde bulundurmak, optimum ve güvenli bir örtüşme tasarımı elde etmeye yardımcı olur.


Bu makale, örtüşmeleri analiz etme deneyimimizi paylaşmayı ve kapsamlı bir yaklaşımın önemini vurgulamayı amaçlamaktadır.


Katener Sistemleri ve Önemi

Katener sistemleri, elektrik enerjisini trenlere ileten havai hatlardır. Bu sistemler, yüksek gerilim ve akım taşıdıkları için dikkatli bir mühendislik gerektirir. YHT'lerin yüksek hızlarda güvenli bir şekilde çalışabilmesi için katener sistemlerinin sürekli ve kesintisiz enerji sağlaması esastır.


Çakışma Analizinin Amaçları


  • Güvenlik: Çakışma analizlerinin temel amacı, katener sistemlerinin diğer yapılarla (köprüler, tüneller, binalar vb.) ve çevresel faktörlerle (ağaçlar, elektrik hatları vb.) olası çakışmalarını tespit ederek güvenlik risklerini minimize etmektir.

  • Verimlilik: Çakışma analizleri, enerji iletiminde kesintileri önleyerek tren seferlerinin düzenli ve verimli bir şekilde devam etmesini sağlar.

  • Maliyet Etkinliği: Olası çakışmaların erken tespiti, sonradan yapılacak düzeltmelerin maliyetini azaltır.

  • Standartlara Uygunluk: Çakışma analizleri, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu sağlamak için yapılır.


Çakışma Analizi Süreci


  1. Veri Toplama:

    • Katener sistemi tasarım verileri

    • Hat güzergahı ve topografik bilgiler

    • Çevresel faktörler (hava koşulları, bitki örtüsü vb.)

    • Diğer altyapı tesislerinin (elektrik hatları, boru hatları vb.) bilgileri

  2. Model Oluşturma:

    • Katener sistemi ve çevresinin 3D modellerinin oluşturulması

    • Simülasyon yazılımları kullanılarak modellerin analiz edilmesi

  3. Çakışma Tespiti:

    • Model üzerinde olası çakışma noktalarının belirlenmesi

    • Çakışma mesafelerinin ve risk seviyelerinin değerlendirilmesi

  4. Risk Değerlendirmesi:

    • Çakışma risklerinin olasılık ve sonuçlarının analiz edilmesi

    • Risk azaltma önlemlerinin belirlenmesi

  5. Raporlama ve Önlemler:

    • Analiz sonuçlarının raporlanması

    • Çakışmaları önlemek için gerekli tasarım değişiklikleri veya koruyucu önlemlerin belirlenmesi


Çakışma Türleri


  • Fiziksel Çakışmalar: Katener hatlarının diğer yapılarla doğrudan temas etmesi

  • Elektriksel Çakışmalar: Yüksek gerilim hatlarının yakınında indüklenen gerilimler

  • Çevresel Çakışmalar: Ağaçlar, buzlanma veya rüzgar gibi çevresel faktörlerin neden olduğu çakışmalar


Teknolojik Yaklaşımlar


  • Lazer Tarama (LiDAR): Yüksek hassasiyetli 3D veri toplama

  • Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS): Veri yönetimi ve analizinde etkin kullanım

  • Simülasyon Yazılımları: Katener sistemlerinin dinamik davranışlarının modellenmesi


Yüksek hızlı tren katener sistemlerinin çakışma analizi, güvenli ve verimli tren işletimi için kritik bir süreçtir. Doğru veri toplama, gelişmiş modelleme teknikleri ve titiz bir analiz ile çakışma riskleri minimize edilebilir. Bu da YHT projelerinin başarısını ve sürdürülebilirliğini artırır.


Çakışma Analizi için Temel Parametreler

Çakışma analizi, farklı mühendislik alanlarında (inşaat, havacılık, raylı sistemler vb.) kullanılan kritik bir süreçtir. Bu analiz, potansiyel çakışma noktalarını belirlemek, riskleri değerlendirmek ve önleyici tedbirler almak için yapılır. Doğru ve güvenilir bir çakışma analizi için temel parametrelerin doğru bir şekilde belirlenmesi ve analiz edilmesi büyük önem taşır.


Temel Parametreler


  1. Geometrik Parametreler:

    • Boyutlar: İncelenen nesnelerin (yapılar, hatlar, araçlar vb.) boyutları ve geometrik şekilleri.

    • Konum: Nesnelerin 3 boyutlu uzaydaki konumları ve koordinatları.

    • Mesafe: Nesneler arasındaki minimum ve maksimum mesafeler.

    • Açılar: Nesnelerin birbirleriyle yaptığı açılar.

  2. Fiziksel Parametreler:

    • Hız: Hareketli nesnelerin (trenler, uçaklar vb.) hızları ve ivmeleri.

    • Yükler: Yapıların veya hatların taşıdığı yükler ve gerilmeler.

    • Titreşimler: Yapıların veya hatların maruz kaldığı titreşimler ve frekanslar.

    • Sıcaklık: Ortam sıcaklığı ve nesnelerin sıcaklık değişimleri.

  3. Çevresel Parametreler:

    • Rüzgar: Rüzgar hızı ve yönü.

    • Yağış: Yağış miktarı ve türü (kar, yağmur vb.).

    • Sıcaklık Değişimleri: Mevsimsel ve günlük sıcaklık değişimleri.

    • Depremler: Deprem riski ve sismik aktivite.

  4. Elektriksel Parametreler:

    • Gerilim: Elektrik hatlarının gerilim seviyeleri.

    • Akım: Elektrik hatlarından geçen akım değerleri.

    • Manyetik Alanlar: Elektrik hatlarının oluşturduğu manyetik alanlar.

    • Elektromanyetik Girişim (EMI): Elektrikli cihazlar arasındaki elektromanyetik etkileşimler.

  5. Güvenlik Parametreleri:

    • Güvenlik Mesafeleri: Standartlara göre belirlenmiş minimum güvenlik mesafeleri.

    • Risk Faktörleri: Çakışma olasılığı ve sonuçlarının ciddiyeti.

    • Koruyucu Önlemler: Çakışmaları önlemek için alınan tedbirler (bariyerler, sensörler vb.).

  6. Yazılımsal Parametreler:

    • Modelleme Hassasiyeti: Çakışma analizi yazılımının modelleme hassasiyeti.

    • Simülasyon Ayarları: Simülasyon yazılımının çalışma parametreleri.

    • Veri Doğruluğu: Kullanılan verilerin doğruluğu ve güvenilirliği.


Parametrelerin Önemi


  • Doğruluk: Parametrelerin doğru bir şekilde belirlenmesi, analiz sonuçlarının güvenilirliği için kritik öneme sahiptir.

  • Hassasiyet: Parametrelerin hassas bir şekilde ölçülmesi, çakışma risklerinin doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.

  • Kapsamlılık: Tüm ilgili parametrelerin dikkate alınması, çakışma analizinin kapsamlı ve güvenilir olmasını sağlar.


Analiz Süreci


  1. Parametre Belirleme: İlgili tüm parametrelerin belirlenmesi ve listelenmesi.

  2. Veri Toplama: Parametrelerin ölçülmesi veya mevcut verilerin toplanması.

  3. Model Oluşturma: Parametreler kullanılarak 3D veya 2D modellerin oluşturulması.

  4. Simülasyon ve Analiz: Modeller üzerinde simülasyonlar ve analizler yapılarak çakışma noktalarının belirlenmesi.

  5. Risk Değerlendirmesi: Çakışma risklerinin olasılık ve sonuçlarının değerlendirilmesi.

  6. Raporlama ve Önlemler: Analiz sonuçlarının raporlanması ve önleyici tedbirlerin belirlenmesi.


Çakışma analizi, karmaşık mühendislik projelerinde güvenliği ve verimliliği sağlamak için vazgeçilmez bir araçtır. Doğru ve kapsamlı bir analiz için temel parametrelerin titizlikle belirlenmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir.


Temas tellerinin rüzgarla yer değiştirmesi

Düz bir yolda sendeleyerek rüzgar etkisi altında temas telinin yer değiştirmesi
Düz bir yolda sendeleyerek rüzgar etkisi altında temas telinin yer değiştirmesi

Birincil analiz, temas telinin rüzgar yükleri altında izin verilen yer değiştirme aralığında kalmasını sağlamaya odaklanır. Bu aralık, operasyonel gereksinimlere göre önceden tanımlanmalıdır.


Analiz, rüzgar hızı, tel yüksekliği, zincir gerginliği ve daha fazlası gibi rüzgar yer değiştirmesini etkileyen çeşitli faktörleri dikkate alır. Değerlendirme iki rüzgar yönü için gerçekleştirilir: biri teli "yukarıdan aşağıya" ve diğeri "aşağıdan yukarıya" iter.


Temas teli yükselişi için minimum açıklık uzunluğu

Temas Teli (CuAg120)
Temas Teli (CuAg120)

Ayrıca, Temas Teli Doğal Yükselişi olarak bilinen tel yüksekliğindeki değişiklik için açıklık uzunluğundaki fiziksel sınırlamaları kontrol etmek de önemlidir.


Aşağıdaki diyagram CuAg120 telinin bir örneğini sunmaktadır. Temas telinin önceden tanımlanmış parabolik geometrisi diyagramda gösterilenden daha yüksek konumlandırılırsa, damlalıklar yüklenmez. Temas teli yükselişi daha küçükse damlalıklar yük taşıyacaktır.


Ana formülde görüldüğü gibi, Temas Teli Doğal Yükselişi telin özelliklerinden ve gerginliğinden etkilenir.


Temas teli kıvrım açısı

Temas teli kıvrılma açısı (Kink angle)
Temas teli kıvrılma açısı (Kink angle)

Bu makalenin yazarları ayrıca, tespit noktalarındaki temas telinin kıvrım açısını da analiz eder. Bu sınırlama yaygın olarak karşılaşılmasa da (örneğin, tüm Baltık ülkelerindeki yerel düzenlemelerde mevcuttur), yine de dikkate alınması önerilir.


Tipik olarak, bu parametre, demiryolu rayından çok uzakta bulunan veya yarıçapı R600'den küçük olan eğrilerde konumlandırılan standart ankraj yapılarıyla uğraşırken bir kısıtlama haline gelir.


Ayrıca, kıvrım açısının sıfıra çok yakın olmamasını sağlamak da önemlidir. Başka bir deyişle, sabit kolu yük altında tutmak için sabitleme noktasında yeterli kuvvet olmalıdır. Belirli rüzgar koşulları altında, sabit koldaki kuvvetin sıfıra düşme veya hatta negatif olma riski vardır, bu da sabitlemenin kararlılığını tehlikeye atabilir.

Tipik Çakışma Kesitleri

Aşağıda düz bir ray kesitinde dört açıklıklı bir çakışmanın tipik uzunlamasına profili gösterilmektedir.


Düz bir ray üzerinde 4 açıklıklı yalıtımlı bir bindirmenin tipik uzunlamasına profili
Düz bir ray üzerinde 4 açıklıklı yalıtımlı bir bindirmenin tipik uzunlamasına profili

Çakışmanın merkezi çalışma açıklıkları, L2 (yeşil) ve L3 (mor), temas telinin tüm açıklık uzunluğu boyunca nominal yüksekliğinde kaldığı bölümlerdir. Bu açıklıklarda, temas teli pantografla sürekli temas halinde kalır ve böylece kararlı ve güvenilir akım toplanması sağlanır.


L3 (yeşil) ve L2 (mor), yüksekliği kademeli olarak artan, yani tüm açıklığın çalışan bir tel olarak işlev görmediği yükselen bir temas teline sahip açıklıklardır. Yazarların, mühendislerin bu açıklıkları analizden hariç tuttuğu durumlarla karşılaştığını belirtmek önemlidir. Ancak, bu yaklaşımı yanlış olarak değerlendiriyoruz. İlk bakışta, tellerin statik durumunu gözlemlerken, pantograf geçerken kademeli olarak yükselenin temas halinde olmayacağı düşünülebilir. Ancak dinamik koşullar altında, statik yükseklik farkının f değerini aştığı X noktasına ulaşana kadar her iki tel ile aynı anda temas halinde kalır (aşağıdaki resme bakın). Bu nedenle, yükselen telin pantograf ile temas halinde kaldığı açıklık kısmı analize dahil edilmelidir.


Ancak, her iki temas teli de pantograf ekseninin aynı tarafında konumlandırıldığında istisnalar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, hesaplamalarda dikkate alınan X segmentinin uzunluğu daha da azaltılabilir. Ancak, bu ayrı bir tartışma konusudur ve yazarlar bunu gelecekteki makalelerde ele almaya çalışacaklardır.

L1 (yeşil) ve L4 (mor), yalnızca temas tellerinden birinin aktif kaldığı örtüşmenin uç açıklıklarıdır. Bu açıklıklar, örtüşen bölümlerden hemen sonra bulunur ve yalnızca bir tel çalışma iletkeni olarak işlev görmeye devam eder. Bazen, bu açıklıklar analizde göz ardı edilir, ancak özellikle eğrilerle uğraşırken veya önceki kademelendirme standart dışı olduğunda bunları da dikkate almak önemlidir.


Örnek: İspanyol HSR C-350

Yazarlar, son üç yıldır ADIF yüksek hızlı demiryolları için fiili bir standart haline gelen İspanyol C-350 katener sistemini içeren projeler üzerinde çalıştılar. Bu deneyim göz önüne alındığında, düz kesitli bir C-350 için optimum örtüşme parametrelerini tartışacağız.


C-350 sistemi, modern mühendislik çözümlerini ve yüksek kaliteli malzemeleri bünyesinde barındırıyor ve bugün güvenilir bir HSR sistemi olarak köklü bir üne sahip.


Aşağıda, yükselme parametresinin dikkate alınabileceği bir örtüşmenin kesitsel profil görünümü bulunmaktadır.


Aşağıda, analiz sonuçlarımızın bir görselleştirmesini görebilirsiniz. Bizim bakış açımıza göre, aşağıdaki kademeli örtüşme şeması iyi dengelenmiş bir tasarım sağlar:


Kırmızı kesikli çizgi, telin çalışmayan bölümünü temsil eder. Noktalar, rüzgar kaynaklı yer değiştirmelerin uç noktalarını gösterir. Örtüşme içindeki tüm kıvrım açıları 0,4 ila 3,6 derece aralığında kalır.


Aşağıdaki grafik, Kontak Telinin Doğal Yükselişini kırmızı kesikli bir çizgi olarak göstermektedir. Çakışma tasarımımızda kontak teli yükselme eğrisinin üzerinde konumlandırılmıştır. Bu, L3 (yeşil) ve L2 (mor) açıklıklarındaki damlalıkların yükleneceğini ve bunun kontak telleri arasındaki geçişte zincir sisteminin elastikiyetini olumlu yönde etkileyeceğini gösterir.


Sonuçlar

Üst temas hattı çakışmalarının analizi, sadece kontak telinin rüzgar kaynaklı yer değiştirmesini hesaba katmanın ötesine uzanır. Kontak teli yükselmesi için minimum açıklık uzunluğu ve sabitleme noktalarındaki kıvrım açısı gibi parametrelerin dikkate alınması önemlidir, çünkü bunlar sistemin güvenilirliğini ve dayanıklılığını doğrudan etkiler. Analizden belirli açıklıkları çıkarmak, özellikle dinamik koşullar altında kontak telinin davranışı hakkında yanlış sonuçlara yol açabilir.


Bu çalışma kesin bir kılavuz olma iddiasında değildir, bunun yerine bir tartışma başlatmayı amaçlamaktadır. Deneyiminize dayanarak, çakışma tasarımında kritik öneme sahip başka hangi parametreler kanıtlanmıştır? Profesyonel topluluğu içgörülerini paylaşmaya ve daha fazla tartışmaya katılmaya davet ediyoruz.

Commentaires

Noté 0 étoile sur 5.
Pas encore de note

Ajouter une note*
  • Beyaz LinkedIn Simge
  • Beyaz Facebook Simge
  • Beyaz Heyecan Simge

BU İÇERİĞE EMOJİ İLE TEPKİ VER

bottom of page